- Kalıcı olmayanları, parfümlerin değersiz kokularını, sahte kadınları ve bayat ilişkileri, aykırı olmayı gece öğrenirsiniz.
- ?Sen kâbuslar görüyorsun, insanlar gerçek kılıyor.? -Kafka-
- Oysa gününde bir şeyler diken, gelecekte meyvesiz kalmaz.
- Yeraltında gün yüzüne çıkmayan paragrafların kilidini kırdıkça canımız yanıyor
- Korkunç bir dünyanın korkulu bir evresinde yaşıyoruz, gözlerimize bakan insanlar korkuyor, korkuyoruz. Konuşmaktan korkuyoruz, elimizdekileri kaybetmekten, görüşlerimizi söylemekten, harekete geçip iyi şeyler yapmaktan korkuyoruz. Korkularımızı yenip, gücümüzü birleştiremeyecek kadar sefil varlıklarız artık.
- Yazları memlekete, köye giderdik. Köydeyken yırtılan pantolonu giymek ayıptı bizim için. Yırtık olmayan pantolon da yoktu zaten. Babadan diğer tüm bireylere kadar illa ki herkeste vardı bir yırtık. Ama yokmuş gibi de davranabiliyorduk, çünkü birbirimize benziyorduk ve garip bir benimseme vardı çaktırmadan. Malum olaya el atan annelerimiz hemen dize, kıça bir yama atardı. Yani ?pine kirin ? olayı. Aradan yıllar geçtiğinde bir pantolonda iki üç çeşit farklı renklerde pine?ler görmek de nasip oluyordu. Kim bilir belki, United Color of Benetton firması bizim kıçımızın renkliliğinden ilham almıştır. Sonra metropol yaşamı derken kalktı o mevzular. Ve sonra da çok doğallaştı. insanlar bilerek yırttı, yama vurdu. Tabii anlamak bize zor geldi. Çünkü altında koca koca doktrinler olan bir olgu esasında. Sonradan yavaş yavaş çözdük. Güldük, ama o ilk köy halimizi halen seviyoruz. Tadını biliyoruz, unutamıyoruz kıç ve dizimizin masumiyetini. Olduğumuz Gibi Değiliz, Mecbur Bırakılmış Bir Şekildeyiz Düzen, sistem bunu emrediyor.
- İnsanları tanımak istiyorsanız son sahnelerini iyi izleyin, insanlar son anlarında gerçek yüzlerini göstermeye bayılırlar
- Çocukluk çayın dem kısmıdır sevgili Tsubasa, büyümekse sıcak suyudur. Dem' e ne kadar su katarsan kat, çayın tadına dem hakim olur... 80 lik bir ihtiyar bile olsan, çocukluk daha ağır basar ruhta. Bu böyledir...
- Tepenin üstünde bir taş düşünün, bin bir şartta, zorlukta, doğal olaylarla o tepeye vardı, çıktı. Ama bir anda yuvarlanıp gidebilir değil mi ? Duygularınızdaki işçilik de böyledir. Siz en zor olanı en tepeye çıkarırsınız, bir gün yuvarlanır gider.
- Bizi tatlı umutlarla aldatanlara karşı acımasız olmazdık, izlerdik onları. Gerçekleri görürdük ama gülerdik.