- Gece; öze dönüşür, yalanlardan pek çoğunun gerisine, öncesine dönüş. Yani gece, salak bir adamın bile her şeyi anlamaya çalıştığı bir süreçtir.
- En iyi sevgi, insanın eski mutsuzluklarından kaçmak için değil de, yeni mutluluklara kavuşma umuduyla beslediği sevgidir.
- Çünkü iç sese fazla yüklendikçe kendinde sıkılma oranı da artış gösterir.
- Bazı şeylerin gerçekten hata olup olmadığını öğrenmenin tek yolu hatayı yapmaktı.
- Gerçek zenginliği soruyorsanız onu kimse bilmiyor, ama gerçek zenginliğimiz peşinden koştuklarımız değil, peşinden koşarken kaybettiklerimizdir.
- Yılların getirdiği boşluk duygusuyla kendi içinde bağdaş kurmuş kişiler başka insanlarla birleşerek iyileşmezler...
- Öyle anılara ev sahipliği yapıyorsun ki, hafızan bile işlevini bırakıp seni terk ediyor...
- Alıştırdılar bizi sürekli başkasını mutlu etme çabalarına, küçüklükten beri, okul dönemlerinden beri... Okulunu mutlu et, arkadaşını mutlu et, sevgilini mutlu et, aileni mutlu et, müminleri mutlu et... Havada uçan kuşu mutlu et. Bir yanda çok güzel şeyleri başarırken diğer yanda birilerini en müthiş derecede mutlu ederken kendimizi bu büyük çabaya değer kişiler durumuna getiremedik. Piç gibi ortada kalınmışlığın ruhsal bunalımında kendi varlığımızı unuttuk. Kardeşlik, sevgi ve mutluluk içinde bir yaşam yerini ruhsal kargaşa ve şaşkınlığa bıraktı. Sokrates önem vermemiz gereken cümlenin "kendini tanı" olmasını istemişti şimdi "başkasını tanı" olarak kayıtlara geçti. Devr-i ben, devr-i başkası oldu. Kendimizi unuttuğumuzdan, başkaları ağzınıza sıçtı...
- Bir Eti Puf tadındaki yalnızlığımızla günden güne büyüdük. Mutlu musunuz gidenler? Duymayanlar, işitmeyenler? Ben çok mutsuzum yeminlen.
- Bilyelerimi ve topaçlarımı, güzel bir kumrunun kanadında saklamıştım hatırlıyorum da yediğim taze simitlerin çocuksu tatlarını sol cebimde unutmuştum düşerken sakladığım yaraları sağ cebime saralı çok olmuştu platonik aşklarımı koymuştum utanmadan arka ceplerime, ama öyle değilmiş sığmamış çocukluk ceplere...