- Çatılardan kanlı caddelere bakıp duran çocuklar, neler olup bittiğini hiç anlamıyor. Hiç anlamıyor. Yine de sızılar gelip yuva yapıyor çocukların daha çok gün görecek tarihlerine. (...) Yine de şaşırıyor çocuklar; büyüdükçe ümidin bütün kandillerinin teker teker söndürülmesine. Herşeyin çılgın bir dönüp durmayla dönüp durmasına, gözü dönmüş bir akmayla akıp gitmesine... (...) Herşeyi temizleyen suyun, sıra ruhun lekelerine geldiğinde aciz bir köpek gibi kıvrılıp yatmasına... Sadece şaşırıyor çocuklar...
- İnciniyor hayat. İnciniyor şehir. İnciniyoruz. Fırat'ın aç suları asıl bizim viran şehirlerimizi örtsün istiyoruz. Günahlarımızı kapatsın istiyoruz. Kemiklerimize işleyen bu hayat yoksulluğu burada bitsin istiyoruz. Yanık türkülerde barınan tohum yeniden büyüsün, boy atsın istiyoruz. Sevdalar uzayıp gitsin, yıldızlara değsin istiyoruz. İstiyoruz. Ama olmuyor. Dünyanın düzeni değişmiyor. (...) İçimize işlemiş en eski cümle karanlık köşelerde yitip gidiyor: 'Sevdanın yanında hayat nedir ki...'
- Neyin sıkıntısı? Hayatın hiç kuşkusuz! Her fırsatta önümüze biri kötü, diğeri ondan daha kötü seçenekler çıkarmayı alışkanlık haline getiren hayatın sıkıntısı!..
- Bakın beyler, bir süredir hayat, iyi ve kötü seçenekler üretme verimliliğini gösteremiyor. Bazen bütün seçenekler kötü oluyor, anlıyor musunuz? Anlamadığınızdan eminim!
- Bizler kendi miladında doğan, kendi kıyametinde ölen saman çöpleri gibiyiz suyun üstünde.
- Anlam'ı içimize sığacak kadar küçültmeyi başardık sonunda. Anlam'sızlığı dışımızı boydan boya kaplayacak kadar büyüttük.
- Zamanın trilyon kere uzayan mezurasında bir nokta bile değiliz.
- Büyük adam olmam çok zor. Bundan rahatsız değilim; ama gün gelir küçük adamları yaşatmazlar diye korkuyorum.
- Ölümün dikkatle seyrettiği doğru bir hayat yaşamalıyım. Açık vermemeleyim. Korktuğumu hissettirmemeliyim. Gerekirse bütün mevzilerden çekilmeli, gönül kapısına kadar gerilemeli, ama orada vademi dolduruncaya kadar direnmeliyim.
- Bizler durmadan küçük ışıltılar yakalayarak karanlığın direncini kırmaya çalışırken, hayat kendi acımasız hançeresinden durmadan yeniden üretiyor karanlığı.