- İçinde din adına faşizm barındıran herkesi Allah'a şikayet ediyorum.
- İnsanların kendi kelimeleriyle yargılanabileceğine dair tecrübelerime var. Bütün bunları aklımın bir köşesinde tutuyor; konuşurken aklımın o köşesine ters düşmemeye çalışıyorum.
- Yaşıyoruz ve rahatsız değiliz yaşadıklarımızdan.
- Belki de başarabiliriz. Bir kere daha başarabiliriz. Hiçbir şey yapamasak bile, küçük onurlu çırpınışımızla tarihin yanılmaz dikkatini çekebiliriz. Yetmez mi?
- İnsanların günahlarının, insanlara o günahları yasaklayan dine mal edilmesine isyan ediyorum. Adaletin, hepimizin yolunu aydınlatan şaşmaz kriter olmasını herkesten çok istiyorum. Beni yaratanın, adil bir kul olmamı emrettiğinin sarsıcı bilinci içindeyim.
- Hayatımın sırrını arıyorum. Onu dünyanın kazığına bağlanmış realitelerinde bulamayacağımı biliyorum. Onu ruhumun dipsiz göllerinde, düşlerimin gür ormanlarında arıyorum. Bulamasam da arıyorum. Aramanın 'bulmak' gerektirmeyen zenginliğinin içine dalıyorum.
- Heryeri kaplayan pisliğin büyütülmesinde diğer toplumsal faktörlerle elbirliği ediyoruz. Yaptığımız bize gösterildiği zaman da, şaşkınlıktan ne söylediğinizi şaşırıyoruz.
- Şimdiki çocukların; ellerinde renkli mumlarla, karanlık geceleri aydınlatmalarını ümitsizce bekliyorum.
- Dünyayı bir kıyıda biriktirip kimseye kaptırmayacağız zannediyoruz. Oysa eriyen kocaman bir buz parçası gibi her gün biraz daha eksiliyor dünyadaki varlığımız.
- Etrafın ne tutulacak bir ucu, ne ikamet edilecek bir bucağı var. Yani nasıl deniyor, uçsuz bucaksız etraf. Hem cepheden hem profilden her şeyin net bir biçimde görünebileceği kadar tenha bir dünya.