- Dünyayı bir kıyıda biriktirip kimseye kaptırmayacağız zannediyoruz. Oysa eriyen kocaman bir buz parçası gibi her gün biraz daha eksiliyor dünyadaki varlığımız.
- Bir süre için dilsiz bir konuşmaya değil, konuşmayan bir dile ihtiyacımız var. Hayatı ve kendimizi kavrayan bir dile ihtiyacımız var. Sonra belki konuşabiliriz.
- Her sosyolojik cümlenin başına "Yüzde 99'u müslüman olan..." ibaresinin yerleştirildiği bir ülkede, benim ülkemde, hem de benim ülkemin manevi başkentinde, Allah'ın evine giren insanların ayakkabılarına musallat olan başka müslümanlar bulunabiliyordu. Dehşete kapıldım.
- Siz gerçekten kendinizle hiç konuşmuyorsunuz! İnsanın içine akıttığı cümleleri olması gerektiğini bilmiyorsunuz.Kulağa sığmayan sesin peşinde değilsiniz. Yüreğe giden yolu bilmiyorsunuz. İçinize işlemiyor içinizin sesi. Ruhumuzu temizleyecek kelimelere sahip değilsiniz. Siz kendinizden haberdar değilsiniz. Siz kendinizle hiç konuşmuyorsunuz!
- Sizin suskunluğunuz kadar suskun benim de dilim. Sizin sağırlığınız kadar sağır benimde kulaklarım. Sizin kadar duyuyorum dilsizliğimi. Sizin kadar söylüyorum sağırlığımı.
- ... üç günlük ömrümüzü beş günlük hesaplarla kalabalıklaştırmayalım. Sözlerimizin elinden tutalım. Hep beraber kendimize gelelim. Ve bir daha da oradan hiç gitmeyelim.
- Sözlerimin cam olduğunu düşünüyorum. Onların beni temsil etme gücü oranında, benim de onlara sahip çıkmam gerektiğine inanıyorum. ...... Sözlerin yürekleri olduğu zamanlarda, insanların da yürekli olduğunu bildiğimden insanların yüreksizliğinin sözlerinin yüreksizliğinden anlaşılabileceğini kavramam güç olmuyor. ......
- Konuşuyor, duymuyoruz. Duyuyor, konuşmuyoruz. Yanyanayız. Konuşkanız. Ve ıssız... ... Bütün dalgalara dayanacak denli yalçın zannediyoruz göğsümüzü. Bütün rüzgarlara karşı duracak kadar sağlam bastığımızı düşünüyoruz toprağa. Bütün acılara yetecek sabrı kendimizle birlikte büyüttüğümüz öngörüyoruz. Oysa gerçek kurgusundan şaşmıyor. Yakamozlar doğuyor, kınlıyor ışıklarımız. Fırtınalar kopuyor, sönüyor ocaklarımız. Sabrımız eriyor, kırılıyor hayallerimiz. Menzil dayanmıyor düşüşümüze. Yaşadıkça örseleniyor, örselendikçe eskiyoruz. Yan yanayız. Alabildiğine cesur... Ve kırılganız.
- ... En çok, bizi kalplerimizden vuracak kelimelerden korkuyoruz belki de. Ağır suskunluklar ardında güvenlikte hissediyoruz kendimizi. Çünkü yalanlar tükendi. Kelimeler tehlikeli.... ... Her sabah kalkıp deli gömleklerini hayat diye geçiriyoruz sırtımıza. Envai çeşit zehri kader belleyip içiyoruz kristal kadehlerden. Ertelenmiş gibiyiz. Oysa geleceğimizi çürütüyor katran kazanları kaynatan bugünlerimiz.... ...
- ..... İçinde din adına faşizm barındıran herkesi Allah'a şikayet ediyorum. Bu düzene isyan ediyorum. Kimse Allah adına yalanlar uydurmasın! Kimse Allah'ın insanlara koyduğu sınırlara ilaveler yapmasın! Kimse genç sürgünleri köreltmesin! Kimse şiiri yasaklamaya kalmasın! Çünkü şiir hayattır. Hayat uzun bir yoldur. Müslüman bu yolun inançlı yolcusudur. Şiir inancın süsüdür. İçimizde faşizmi, boyunlarımızdan ilmikleri çıkartalım Şiirle....