(Zıpır'ın hikayesinden bahsetmek istiyorum size.. Tanıştığım bu sevimli dostlardan kalbime en çok dokunanlardan biri... )
''Büyük tekirlerin çok güzel olduğuna pek çok kişinin katılacağından şüphem yok. Bu, belki de, çizgileri kaplanların, o baştan çıkaran kürkünü andırdığındandır. Fakat Zıpır'ın en dikkat çekici özelliği kaplansı çizgileri değil, ağzındaki diş telleriydi maalesef.
Ağzından geçirdiği bir ameliyat nedeniyle uygulanan anestezinin etkisiyle hâlâ baygın haldeki Zıpır, sahibi olan kişi tarafından barınağa getirilip bırakılmıştı. Kendisini evde değil de bir kafesin içerisinde, ağzında çiğnemesini zorlaştıran bir metal parçasıyla uyanmanın nasıl da harika bir duygu olabileceğini tahmin edebilirsiniz sanıyorum.
Üstelik sahiplerinin çok çok üzgün olduklarını söylemeye cesaret edebildiklerini düşününce... İyi ki de üzülmüşler, bir de üzülmeseler zavallı Zıpır'ın başına daha neler gelebilecekti acaba?
işin cabası, Zıpır aynı zamanda kedi AIDS'i, yani FIV taşıyordu. Aslında, bahçede yaşayan bir kedinin bu hastalığa yakalanması çok rastlanan bir durum ve insanı korkutan isim kısaltması yüzünden etkileri kolayca abartılabiliyor. Ben de bu hafif hastalığa yakalanmış, beş yaşında bir kedi sahiplenmiştim. Şimdi on iki yaşına girdi ve sağlığı hâlâ yerinde, yani hayatının mırlamalarla dolu yedi yılını bahşetti bana.
Bu yüzden bakım evindeki sağlıklı ve güzel kedicikler hakkında yazmamayı tercih ediyorum. Zaten onlar hemencecik bir yuva buluyor ve ilân verilmesine gerek kalmıyor. Bunun yerine, insanları yetişkin kedilerin hayatlarına katabileceği mutluluğu görmeye davet ediyorum.
....................
Zıpır konuşarak kimseyi kendisini sahiplenmeye ikna edemedi ama şans ona bir başka yerden güldü.
Biri beni o sırada ağır bir soğuk algınlığı geçiren Bilge'yi sahiplenmek için aramış ama veteriner Bilge'nin evlat edinilmeye uygun durumda olmadığını söylemişti. Oysa Zıpır yeni bir yuva edinmeye tamamen hazırdı. Diş telleri sonunda çıkarılmıştı ve artık rahat bir şekilde yemek yiyebiliyordu. Ama maalesef barınaktaki yeni ve stresli hayatına uyum sağlamakta güçlük çekiyordu. Hep rafların kuytu köşelerinde saklanıyor ve yemek zamanında mama kabının çevresini saran diğer kuyruklardan fena halde çekiniyordu.
...............
En iyi çözüm, Bilge'yi evlat edinmek isteyenlere Zıpır'ı önermekti . Rafta, her zamanki köşesinde uzanmaktan hoşnut, artık güzel ve sağlıklı olan bu kediye baktım: Denemeye değerdi. Müstakbel adayın evine kucağımda siyah beyaz bir kedi yerine, kahve-bej çizgili bir kediyle gittim.
..............................
Sonunda operasyon başarıyla sonuçlandı! Kendine yeni bir yuva bulan Zıpır hainden gayet memnun görünüyordu.
.............................
Zıpır'a dair aklımdaki son görüntü bir rafın köşesinde tek başına dururken ki haliydi. Yeni eve vardığımda, onu altın sarısı iki kırlentin arasında, bir kazağın üzerine serilmiş, horlaya horlaya uyurken buldum.