- Ne zaman insan karanlık bir yerde sayıklamaya itilmiş, insan ilişkileri karışık, karıştırıcı, bozucu niteliklere bürünmüş, insanın bir başka insana söyleyeceği söz anlamını kaybetmiş, insan davranışları yapaylık, içtensizlik yüklü hale gelmişse, insanlar şiir okumak, şiirle uğraşmak, şiirden öğrenmek gereğini duymuşlardır.
- Bizim şiir okuma isteği duymamız, yokluğunu hissettiğimiz bir şeyleri tamamlamak, bir zorluğu gidermek ve nihayet bir doyum sağlamak içindir.
- Özgürlük için şiir yoksa, şiir adına yazılanlar zalimlere birer ihsan yerine geçebilir.
- Afrika'daki valilerinden biri İmparator Heraklius'a şöyle yazıyordu: "Düşmanların sayısının bizimki kadar kabarık olmadığı doğrudur. Fakat bir Arap bizim yüz adamımıza bedel. Dünya zevklerinden onların istedikleri sadece örtünecek kadar giyecek ve doyacak kadar yiyecektir ve şehit olmayı özlüyorlar; çünkü bu onları Cennet'e götürüyor, oysa biz hayata yapışıyoruz ve ölümden korkuyoruz."
- İnsan olma haysiyetini mesele yapan insanlar şiirle şöyle veya böyle ilgi kurmasalar, kuramasalar bile şairane kalırlar bu dünyada.
- Şairsen sende bir şeyin fazla, bir şeyin eksik olması gerek. Fazla olan toplumun olağan eğilimlerindeki çürütücü özellikleri görebilecek kadar yukarıdan, üst kattan bakıştır. Eksik olan toplumun uğradığı her beladan etkilenecek kadar aşağıda kalış, alta düşüştür.
- Yaşadığımız medeniyetin şiirsizliğini kırıp parçalayacak şairi beklemeye durmadan önce kendi şiir alabilir yanımızı büyütmemiz zorunlu çaba olarak önümüzde duruyor.
- Türk - Gâvur karşıtlığı ortaya çıktığından beri Avrupa Türkleri nasıl algıladıysa Türkler de Avrupalıları öyle algılamadı. Avrupa için Türkler hep belâ idi. Türkler ise Avrupa'ya hep orada neyin olgunlaştığını öğrenmek kastıyla baktılar. Avrupa sanayi devrimini idrak edene kadar o topraklarda Türklerin olgunlaştığına kanaat getirdiği hiçbir şey yoktu. Türkler savaş meydanlarında hissettikleri mağlubiyet acısıyla tanışıncaya kadar Avrupa'da gördüklerini hiç beğenmediler. Askerî mağlubiyet acısı onları Batı'da beğenilecek bir şeyler bulmaya zorladı. Bu zorlama sonucunda Avrupa'da kemale eren ne varsa, onu edeplerine kısa zamanda dâhil etmekten fütur eylemediler.
- İnsanın gücü mükemmel bir itirafa bile yetmez.
- "Bir halkın şiiri" diyor T.S.Eliot "hayatını halkın konuşmasından alır ve karşılığında ona hayat verir."