- Diyelim ki radikal bir müslüman kaldırımda yatan alkol komasındaki bir adamı hastaneye götürmeyebilir. Çünkü radikal bir müslümanın bütün derdi meyhaneleri kapatmaktır. Yerde yatan adamın günah işlemekle bu sona vardığı fikrindedir. O yüzden teori acımasızlığı öğretir ama din yardım eder diyoruz. O müslüman eğer teoriye değil de dine itibar etseydi orada yerde yatan bir sarhoş değil ölmekte olan bir adam görürdü. Sf.49
- Hilafet reddedilmiş değildir. Hilafet ''ameliore'' edilmiştir, daha uygun bir yere tahsis edilmiş ya da tebdil edilmiştir. Sf.39
- var idiyse bir kuş kalbinden başka yeri olmayan vurulacak vuruş değil de vuruluş kilidi kırsaydı kendi sorgusu yüzünden ayağa kalkıyor insan arıyor. yusuf bir ayna mıdır acaba? çetrefil, kuşku dolu, yadırgı ne kadar kendi oldu insan o kadar başka?
- Vakti vardıysa aşkın, onu beklemeliydi genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti demedim dilimin ucuna gelen her ne ise vay ki gençtim ölümle paslanmış buldum sesimi.
- Hiçbir insana yan bakışı olmayan kimdi Kimdi yan gözle bakmadı kır ciceklerine bile..
- Ok degerse bir kuşun ancak kalbine değer Bunu bilmeyecek ne var?
- Aradikca dirisin Aradikca mecalsiz kaldı kibrin Aradin ve anladın Haber almakla yol tuketilmiyor
- "ağlamadan dillerim dolaşmadan yumruğum çözülmeden gecenin karşısında şafaktan utanmayıp utandırmadan aşkı üzerime yüreğimden başka muska takmadan konuşmak istiyorum."
- "Ne yapmış da zengin olmuş, zengin olmuş da ne yapmış?"
- Şiir, kendisini besleyenlere hizmet eder, şiirden beklenen yarar ne ise o elde edilirdi. Yani bu insanlar iç dünyalarında belirginlik kazanmış değerlerden ötürü başlarını dik tutmayı, ucuz ve bayağı değerlere dirsek çevirmeyi bilirlerdi.