- Yapraklarla uğraşmaktan ağacı,ağaçla uğraşmaktan ormanı göremeyiz.
- Sayısı çoğalan sorulara tatminkar cevaplar bulmadıkça hayret makamına bir anlam yakıştırmamız nafiledir.
- Ne yalnız başına bir insan, ne de tüm insanlık olarak kaderimizden kaçamayacağımız doğrudur.Kendisinin veya başkalarının kader çizgisini çekme iddiasıyla hareket edenlerin bu teşebbüslerinin ağır bedeller ödenmesine müncer olduğunu biliyoruz.Yılmadan,bıkmadan,usanmadan çaba gösteririz.Bütün yaptıklarımız " yola gelmek " için gayret sarf etmekten ibarettir.Takip ettiğimiz yolun bizi başarıya götüreceğinden emin olduğumuz için değil;Takip edilen yolu,değiştirmemiş,yoldan sapmamış oluşumuz bizi kurtaracağı anlayışına sadık kalışımız yüzünden kazançlı çıkarız.
- Eğer sadece bir mükemmeliyetin sağladığı huzurun peşindeysek;aradığımız huzur varlıklı,sağlıklı,dirimli,dirlikli olmamız halinde elimize geçecek türden bir şey değildir.Dünyada herhangi bir hayvan gibi değil de, herhangi bir insan gibi yaşıyorsak gidermek istediğimiz bir hasreti içimizde taşıyarak yaşarız.Dünyada ıstırabın ve rahatsızlığın kaynağı biz insanların dünyada bulunmadığını fark ettiğimiz bir şeye duyduğumuz işte bu özlemdir.
Dünyada olmadığını bildiğimiz şeyi niçin dünyada arıyoruz? Yaşadığımız sürece ele geçirmemizin imkansız olduğundan emin olduğumuz şeyin peşini niçin bırakmıyoruz? Bu sorunun cevabını içinize sindirebilen bir kişiyseniz bir müjde daha vereyim,en büyük ikramiye size isabet etmiştir.Ele geçirmemiz imkansız olan şeyin peşini aradığımız o şeyi bulmaya layık bir kişi durumuna yükselebilmek için bırakmıyoruz.Ömrümüzde hasretini çektiğimiz şeye asla kavuşamayacağız, bu kesin; ama ömrümüzü o şekilde sürdüreceğiz ki her aşamada aramayı göze aldığımız şeyi hak eden biz olacağız.
Böylece süreç boyunca çabalarımızın hiç biri zayi olmayacak.Istırap ve rahatsızlık ne idiyseler öyle kalacaklar; oysa ıstıraba uğrayan,rahatsızlığı çeken üstün bir konum elde edecek. - Titizliği elden bırakmayanlar şikayeti dünyanın aldığı şekildir.Ahlaksızlar ise şikayet konularını sadece dünyadaki yerlerine hasretmişlerdir.
- İslamiyet Türkün kendini bilmesinin nişanesidir.Bu nişanenin yerine başka bir şey konulabileceğini düşünmek abestir.Türklerin yalnız tarih sahnesine çıkmaları değil,aynı zamanda o sahnenin en görünür kısmında yerlerini almaları Müslüman olmaları sebebiyledir.
- Şiir hayatiyeti korumak için ortaya atılır.Yaşanılan bütün çirkinliklere,kötülüklere,haksızlıklara rağmen insanlarda savunulmaya değer,canlılığı korunmaya değer bir şeyler olduğuna içten içe ve kesinlikle inanıldığı zaman şiir serpilir ve çiçek açar.
- İnsan mısralarda,şiirlerde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir "yurt" bulur.
- Şiir,bizim neyi simgelediğini bilmeden de hayatımız içinde anlamlandırabileceğimiz, neyi simgelediğini bildiğimiz zaman da anlamlı oluşundan bir şey kaybetmeyen metindir.
- Düz yazıdan beklenen hiçbir görev şiire yüklenemez.Dil birinde ne ise,ötekinde o değildir.