- İnsan oluşumuzu keyfi bir kabulle anlamaya çalışmak beyhude. Hemen görüyoruz ki Batı düşüncesi, milliyetlere bağlı olarak «insan» tanımlaması getirirken de, milliyetlere karşı durarak insanı tanımlamaya. kalkışırken de bir sınıfın, bir kurulu düzenden yararlanan zümrenin çıkarlarını ön plana alarak konuşuyor. Çünkü insanı günübirlik anlamlar içine sığdırma gayretiyle, ondan «pratik» bir vakıa olarak söz ediyor.
- ?Kardeşler! ? deseydim ?Kardeşlerim! ? ?Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan ?Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan ?Bakın yaklaşıyor...? Yazık, şairler kadar cesur değilim
- Eğer Müslümanlıktan söz ediyorsak, insanların terakki etmelerinden, insanların ferdi durumları bakımından, ruhi durumları bakımından, ilmi durumları bakımından terakki etmelerinden bahsediyoruz demektir.
- "........ şiirde benimsemeye çalıştığımız (çalıştığımız, çünkü yapımızda feodal ve ilkel sosyalist değerleri barındırıyorduk) burjuva kafa yapısının bizler için ne derece öldürücü, nasıl köleleştirici olduğunu kavrayamazdık. Burjuvalaşmak ilerici olmak anlamını taşıyordu. Eliot'a ulaşabilmek (!) için çaba harcıyorken Nazım Hikmet karşısında duyduğumuz coşkuyu saklamak gereğini duymuyorduk. Oysa bu şizofrenik bir durumdu. Bu hastalığı son yıllarda bütün aydınlar yaşamıştı."
- İşte şiir bu manada kayıplarımızı telafi eden, yani bizim insanlık durumumuz ile insanlık durumumuzun tasavvuru arasındaki bağı kurmaya yardımcı olan bir alan. Bir uğraşı alanı. Novalis şöyle demişti: "Şiir, aklın açtığı yaraları onarır."
- West Jndies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin! Uzun yola çıkmaya hüküm giydim. Beyazların yöresinde nasibim kalmadı yerlilerin topraklarına karşı suç işledim zorbaların arasında tehlikeli bir nifak uyrukların içinde uygunsuz biriyim vahşetim beni baygın meyvaların lezzetinden kopardı kendime dünyada bir acı kök tadı seçtim yakın yerde soluklanacak gölge bana yok uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
- Gülünç bir ölümle öldü deniyor Max Stirncr için çünkü mahvına sebep nihayet bir sinektir ama Fanya Kaplan nasıl öldü diye sorsak sanırım işimiz fazlasıyla ciddileşir.
- Bir soğuk uzay parıltısıyla anılıyorsun artık kuru bir bilgisayar tıkırtısıyla açıyorlar taçyapraklarını ancak bir alkol koması sırasında senin yorgunluklarını hastanelere makbuz yaptılar çekingen duruşunu intihara karşı kullanıyorlar koğuşlarda çünkü çoktan ölüm götürdü seni ölüm ölüm gündelik sözlerimiz arasında geçecek kadar kaba.
- Eğilip bükülmek köksüzlerin işidir. Köklere sahip idiysek, bu bizim dik durmamıza yarardı.
- Yapabileceğimiz halde yapmadıklarımız nelerdi? Yapmayabileceğimiz halde yaptıklarımız nelerdi?