Yanyanayız. Alabildiğine cesur... Ve kırılganız. (75)
Ayıptır söylemesi, fena halde afiyetteyiz. Yediğimizi yanımızda tutuyor, yemediğimizi kimsenin ulaşamayacağı derin dondurucularda yarın nöbetlerine âmâde bekletiyoruz. (97)
Ülkeler fethedip, medeniyetlet taşımak mıdır savaş; yoksa insanlar öldürüp, ocaklar söndürmek mi?Zafer coşkusunda mı aranmalıdır anlamı, yoksa anaların dünyayı dolduran feryatlarında mı? (123)
Dünyayı bilmiyorum. Bazen bir acılar yumağı gibi acıklı, bazen lastik bir top kadar eğlenceli... Bazen bir gayya kuyusu kadar zehirli, bazen bir havai fişek kadar baştan çıkarıcı... Ne tamamen yankısız bir çilehane, ne tamamen iştah çeken bir nimetler sofrası... (124)
Bağırıp çağırmak yerine oturup düşünmeye başladığımızda kilitleyen konfordan kurtulup, kendi tek kişilik medeniyetlerimizi kurmaya başlayacağız. (124)
Yazı bir yolculuktur. Maceradır. Uzayıp gider, durdurağı yoktur. Anlamları öpen bir göçebeliktir. Dünyaya yaklaşan ve dünyadan uzaklaşan çift yönlü bir seyr-ü seferdir. Doruklara yükselen ve derinliklere inen bir devr-i alemdir. Han duvarlarında bir iz, dağ yollarında bir esintidir. Tatlı bir yorgunluktur yazı, ilişir günlerin gölgelerine. (127)
Ya da yazı sadece yazıdır. Suya yazılır ya da boşluğa bırakılır. (128)
Bazen insanlığımız ile imtihan ediliriz. İrademizin kılıçtan keskin sırtında bir ömür yürümenin ağırlığı çöker omuzlarımıza. İnsan olmaktan yoruluruz. İnsanlarla olmaktan yoruluruz. İnsansız olmaktan yoruluruz. (130)
Bazen kaybettiklerimizle imtihan ediliriz. Elimizden kayıverenle, yanımızdan gidiverenle, içimizden çıkıverenle yanar kavruluruz. (131)
Dışarıdan bakılınca durgun akıyorum. İçeriden bakılınca akıntının yedi sülalesini önüme katıyorum. (142)
Lawrence Durrell
Hasan İzzettin Dinamo
Oya Baydar
Ömer Hayyam
Aliya İzzetbegoviç
Alparslan Türkeş
Oscar Wilde
Ingeborg Bachmann
Leonard Cohen
Namık Kemal