- Öyleyse müslüman olarak bizim bazı modern iddialara, vine başka modern iddialarla karşı çıkmak gibi bir tuzağa yakalanmaktan kaçınmamız gerektiğini söylebiliriz. Sf:196
- Üç Mesele üzerinde düşünmek, küfrün yerküre üzerindeki hakimiyetinin dayanakları üzerine düşünmek anlamına gelir. Yabancılaşma, ademoğlu- nun bilme, yapabilme konusunda en üstün varlık olduğu varsayımından kalkılarak türetilen bir düşüncedir. Dolayısıyla bütün olumlu değerler insanın mükemmelleştirilmesiyle sağlanabilecektir. İnsanın kaçınılmaz üstünlüğünün kabulü, düşünceyi insan yapıp-etmelerinin gelişmiş bir aşaması sayılan medeniyetin de kaçınılmazlığına, meşrûiyetine götürecektir. Bu kaçınılmaz ve meşrû medeniyet kendi hayatiyetini mümkün kılan araçlara da meşrûiyet, masûmiyet ve giderek mecbûriyet gücü verecektir. Teknolojinin cebri altında medeniyet de icbar edici olacak ve hümanizm zorba bir düşünce olarak insanlar üzerindeki hükümranlığını sürdürecektir. Bu iktidar teslisine karşı müslümanlar olarak biz, tek şeyi , İslâm ahlâkım savunma durumundayız. Kuvvete karşı ahlâk? Bu zıtlaşma hiç de yeni değildir. Peygamberlerin hayatı bu zıtlaşmanın örnekleriyle dolu. Ayrıca bütün kültürlerde salihler iktidar sahiplerinin hışmına uğramış. Salihler haddi aşmanın herkese felâket getireceğini, her çağın iktidar seçkinlerine duyurmuşlardır. Ama iktidar seçkinleri bu sesleri duymadıkları, duymak istemedikleri gibi uyarıların kulaklarını tırmaladıkları zamanlarda da salihleri suçlamaya kalkışmışlardır. Sf:197-198
- Çağımızda yabancılaşma, medeniyet, teknoloji biçiminde karşımıza çıkan meseleler, her çağda farklı kılıklara bürünerek ama özünde muktedir ol- mak-ahlâklı olmak çatışmasını barındıran bir durumda insanların önünde bulunmuştur diyebiliriz. Mekke'nin iktidar seçkinleri Resûlullah Muham- med'e İslâm ahlâkını tebliğ etmekten vazgeçmesi karşılığında para, kadın, itibar ve mülk teklif ettiler. Çünkü onlar da Kallikles gibi ahlâk çağrısını bir zayıflık belirtisi, kuvvetli olma özentisi sayıyorlardı. Bana kalırsa muktedirler olaya bu açıdan bakmakta tamamen haksız da değildirler. Mesnedi uhrevî olmayan bütün ahlâk çağrıları, zorbalığa karşı değil zorbalara'"karşı yMeltiImîştir. Sonuç olarak din dışı ahlâklinenlenyle bir toplumsal muhâlefet~başlâtmış olanlar, siyasî kuvveti ele geçirdikleri zaman kolaylıkla zalimleri deviren zalimler durumuna gelmiş olurlar, Nitekim teknoloji, medeniyet ve yabancılaşmayı birer mesele olarak ele alan Batılı düşünce adamları, önerdikleri çözümlerde bu teslisten doğan zorbalığın, başka bir mikyasta yeniden tesisinden başka bir şey söyleyemiyorlar. Teknolojiden, medeniyetten ve yabancılaşma düşüncesinden doğan meselelerin teknolojinin, medeniyetin ve yabancılaşma düşüncesinin kendi özgül alanlarındaki çözüme kavuşturulabileceğini sanmak, bir öpücüğü geri almak isteği gibidir. Üç Mesele'nin çözümünü, bu meselelerin dışında, itikat ve ibadette bulabileceğimize inanıyorum. Belki de bu meseleleri köklüce, derinlemesine kavramak, bizi küllüğümüzün şuuruna varmada daha ileri bir merhaleye ulaştıracak. Sf:199
- Akılcılıkta baska altına alınmış bir akıllılık, akıllılıkta ise disipline sokulmuş bir akılcılık vardır. Bütün mesele aklın bir şirk unsuru haline girip girmediğindedir.
- Uzak nedir? Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
- ve artık çirkinim uykularımda örümcekler üreyor şimdi gelmiş geçmiş bütün gölgeleri denedim ellerim hala pençe gibi
- ...Yıkıyoruz. Yıkmak, kutsal kini yürekli olmanın. İğrenmeden göklere göklere bakmak. Ellerimizi saklamadan ellerimizde.
- Kargaşa. Ve kolayca yıkılan inançlarım benim, benim en sağlam, en dağınık ellerim. Sabahı nasıl tetikte bekliyorum. Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin. Ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü. Nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kanayorum. Ey yangınlar artığı! Her yangından arta kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey çoğalt beni.
- Bunu istiyorlar, budur diyorlar.?Bak adam, çubukla yiyor, sen de tahta kaşıkla yiyorsun.? Ama birisi kalkıp , ?Hayır sünnete uygun olarak üç parmakla yiyorum? derse,ona fundamentalist diyorlar. Bu sözleri siz dinleyenlere şirin görünmek için söylemediğimi keşke anlatabilsem. Yok çünkü böyle bir fundamentalist; şimdiki fundamentalist Filistin atkısı sarıp molotof kokteyli atıyor, üç parmakla yemek yemiyor.?
- Din yardım eder, teori acımasızlığı öğretir: Çünkü teori hangi disiplin çerçevesinde üretilirse üretilsin, bizim bir zihni projeksiyonumuz olarak, olması gereken şeyleri de ortaya koyar.?