- Şimdi Türkiye'ye bakın: Rezalet ortada, ama kimsenin rezil olduğu yok. Kepazelik diz boyu, yine de kimse kepaze edilmiyor.
- Demokrasi istedikleri iddiasıyla ortaya çıkanlar demokratik bir devlet istiyorlar, ama devletin demokratikleşmesini istemiyorlar. Yani her demokrasi havarisi kendi İncilini kendi yazıyor.
- İşe yaramayan kişisel başarı çağında yaşıyoruz; çünkü işe yarar görünen hiçbir şey başarı değil.
- Bir şey olduğumuzu fark ettiğimizde her şey olacağız. Her şey olamazsak hiçbir şey olamayacağız.
- Yaptıklarımızda bir şeyler eksik. Bir şeyleri kaybettiğimiz besbelli.
- İçinde yaşadığımız medeniyetin iliklerine kadar işlemiş olan riyanın hepimizi ne ölçüde etkilediğini bir bileydik ne iyi olurdu!
- Yani bu dünyada yalnızca yaparak değil, yapmayarak da etkin olabiliriz.
- Kendi başına bir şey yapammıyorsan başkasıyla hiçbir şey yapamazsın. Herkes başkasını yetiştirmeye kalkışmak yerine, kendi sorumluluğunu yüklensin.
- Türkiyede yaşayan insanlar 1995 yılında 1965 yılına oranla dünya ve toplum meselelerinden daha çok haberdardırlar. Ama meselelere sahip çıkış bakımından adamakıllı bir gerileme var.
- Uzak nedir? Kendinin bile ücrasında yaşayan benim için gidecek yer ne kadar uzak olabilir? Başım açık, saçlarımı ikiye ortadan ayırdım kimin ülkesinden geçsem şakaklarımda dövmeler beni ele verecek cesur ve onurlu diyecekler halbuki suskun ve kederliyim korsanlardan kaptığım gürlek nara işime yaramıyor rençberlerin o rahat ve oturmuş lehçesinden tiksinirim boynumda bana yargı yükleyenlerin utançlarından yapılma mücevherler sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok uzun yola çıkmaya hüküm giydim.