- Özün tarihle atışmasından doğan mahsulüne bakmalıyız. Düşünmeliyiz sözün gelişi, bir Kant, bir Hegel, bir Marx sinesinden çıkarmış olan toplum ne olmuştu da daha dün Adolf Hitler öncülüğünde bir maceraya dalma fütursuzluğuna uğratılmıştır?
- Türkler "Kafir kaçtı!" diye haykıranlardı ve "Kafir kaçtı!" diye haykıranlar yine Türkler olacak.
- Akp'nin Türkiye'yi İslam"dan uzaklaştırdığını bilmeyen, bilip de kabul etmeyen bizzat kendisiyle İslam arasında kapatılamaz bir mesafe üretmiştir.
- Dünyaya gelmek bir saldırıya uğramaktır. Doğan bebek havanın ciğerlerine olan saldırısının verdiği acıyla haykırır. Soğuk saldırır bize, sıcak saldırır. Açlığın, hastalığın, korkunun saldırılarını savuşturma yoluyla yaşarız, hayatta kalırız. Yaşıyor olmak, savaşıyor olmaktan başka bir şey değildir. Bir gün son nefesimizi verdiğimizde bize yapılan ilk saldırıyı tamamen püskürtmüş oluruz. Savaş bitmiştir.
- On bir senenin sonunda başörtüsü sorunu çözüldü diyorlar. Ne demek oluyor bu? Çözülen başörtüsü mü, yoksa başörtüsü sorunu adını taktıkları şey mi? Başörtüsü diye bir sorun üretilmiş, icat edilmiş idiyse elbet bir gün çözülecekti. Hem de bunu başörtüsünü kazanç kapısına dönüştürüp sorun haline getirenler yapacaktı. Olan biten her şeyin bir oyun olduğuna, kendi koydukları kurallara kendileri uyanların oyunu oyuncağı olduğuna hiç bakan yok. Çünkü insan yapısı böylesine bakışa müsait değil. Başımıza Türkiye'de (ve elbette ki dünyada) olan bitenden fiilen kimin kazançlı çıktığını, çıkacağını tespit etme sıkıntısı sarılmıştır. Bu sıkıntıyla uğraşırken hiçbirimiz kazancın ve kazanmanın ne olduğunun, kazananların kimin nesi haline geldiğinin bizim derdimiz olmaktan çıkarılışlarına aldırmıyoruz. Dün birilerinin masaya yumruğunu "Sosyal Adalet" diyerek hırçınlıkla indirdiği zaman titrek dudaklarından "Onun en iyisi İslam'da var." sızlanışını döküp şirinlik taslayanlar, bugün feminist ve lezbiyen iddiaların başörtüsünde hortlamasından bayram sevinci çıkarıyor.
- Yaşamak düzgülü yaşamadıkları durumda gerçeği hissedemeyenlerin hakimiyeti altındadır. Modern hayatın sırrı tedavülde kalabilmekte saklıdır.
- Madımak Oteli'ni yakandır diye bir kez beni bileydiler, Başbağlar'da katliama uğrayan gene ben olacaktım.
- İnsanlar ömürlerini revaçta olanın kurtarıcılığına inanarak heba ediyor. Ömrün heba edilmeyişi o ömrün bir şeye değip değmediğini bilgisinden fışkırabilir ancak.
- Türklük şudur, budur; ama en çok eceli korkutmaktır. Türklük eceli korkutmaktır. Türk ecelinden değil iman zaafına düşmekten korkmuş ve asırlardan beri korkunun ecele faydası olmadığını söylemiştirçi. Ecelden korktun mu Türklükten çıkarsın. Tarih ölümden korkup da sonunu sayanın ölüp gittiğini, yar koynuna giremediğini tespit etmiştir. Kim olursak olalım dünya ehlinin bizi hesaba çekmesine fırsat verdiğimiz zaman işin aslını tahrip etmişizdir. Peki,nedir işin aslı? İşin aslı ecelin Türk korkusu çektiğidir.
- Medine'de yaptığını Anadolu'da yapmasın diye Fahrettin Paşa'yı "Milli Mücadele" tesmiye ettikleri tezgaha yanaştırmadılar. Kabil'e sefir tayin ettiler .