- Ben dünyada bir tanık, bir şahit olarak bulunuyordum. Bütün yapıp-etmelerim neye şehadet ettiğimle bir anlam sahibi olabilirdi. Yine herşey olabilir ve olmayabilirdi ama benim neyin tanıklığında bulunduğum konusunda ki bilgim dünyada ki yerimi belirliyordu.
- ''Akılsız adam ne affeder ne de unutur; saf yürekli adam önce affeder ve sonra da unutur; bilge ise affeder, ama hiçbir zaman unutmaz.''
- Mekteplerimiz insanlara bir türden bilgiyi sağladığı kadar,başka bir cehaletin de temellerini sağlamlaştırıyor.Hastahanelerimiz bir eliyle sağlığımıza bir şey eklerken,öteki eliyle sağlığımızdan bir şey eksiltiyor. Yol şebekelerimiz,haberleşme araçlarımız ulaşımı ne kadar kolaylaştırıyor,haber dolaşımını ne kadar hızlandırıyorsa ,aynı oranda insanların birbirlerine yakın olmaktan duydukları sıcaklığı,bildirişimin derinleme etkisini azaltıyor. Toplum teşkilatlarımız hayatın düzenli akışına hizmet ettiği ,kurallara bağlı hayatın güvenliğini getirdiği kadar güçlü bir baskı mekanizmasından duyulan korkuya da kaynaklık ediyor.
- "Yaşamayı bileydim yazar mıydım hiç şiir? Yaşamayabileydim yazar mıydım hiç şiir? ? Yaşama! ? Ya bileydim? Yazar: Mıydım Hiç: Şiir." (s.7)
- "ölüyoruz, demek ki yaşanılacak" (s.132)
- "yaşamak bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki" (s.131)
- "hiçbirşey söylemeyen sözlere varmak için herşeyin sonuna kadar söylenmesi gerekti" (s.219)