- Her şeyin bir fiyatı vardır. Size huzur verdim diyenler bizden ne aldıklarını söylesinler.
- "Ay göründü!" dediğim zaman bir tepeye tırmanıp aya bakmaya mı koşacaksın,yoksa bayram mı edeceksin?
- ?Kardeşler! ? deseydim ?Kardeşlerim! ? ?Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan ?Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan ?Bakın yaklaşıyor...? Yazık, şairler kadar cesur değilim
- O silik, eski, yalnız aynalarda Kısaca insanlarda yani Kuşları eskiten kan kurusun. Gürültülü bir intihar başlasın akşamla Dinsin sen soyundukça geceye karışan hüzün Dinsin dinsin benim çağdaş olmayan iğrenç yüzüm. Sf.39
- Çünkü umulmadık bir şey oluyor artık insan. Sf.39
- Gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın Kapardım kapımı gevşeyen bir yanımla Ve her gece yatağımda bir engerek bulmanın Süregen iğrentisiyle dolardım, sesim Öylece -kusmuk gibi- kalırdı ağzımda. Sf.51
- Gün dönerdi, benzi solardı kahkahamın Kapardım kapımı gevşeyen bir yanımla Ve her gece yatağımda bir engerek bulmanın Süregen iğrentisiyle dolardım, sesim Öylece -kusmuk gibi- kalırdı ağzımda. Sf.51
- GÖK! Bir kahkahaya geçirdikçe dişlerimi Bir tabut kalmıştır akşam olmaya Bir tabut beklenen bir aydınlıktır Beklenen bir ses gibi avlularda. Sf.52
- Bir Ağrı Yakıldıkça Sevilmeli Gecenin dürüstlüğünden herkes kuşkulanır Korkulur o kuş yüklü iniltilerden Ve mor ağzını gecenin kumuna batıran ben Çağdaş serüvenler adına Bütün fotoğraflarını yakan Yakan ve bekleyen. Sabah ki aklını çeler bir kuzgunun Götürür ıssız bir sorumluluğa Ama gitmeyen o simsiyah tad ağzımda Ve buramda çoşkun göğertisi orosğuluğun Bulanık, aç ve sonuna kadar cesur. Sabah günün en kıskanç vaktidir. Sf.59/62
- Kabaran bir çarpıntı oluyor şehir. Artık yırtarak açtığımız zarflarda Ne kargış, ne infilâk Yalnız Koynunda, çaresiz çıplak İsyan işaretleri taşıyan Bir ergen cesedi. Sf.65