- Hayattaki amacı neydi? Büyüklük. Başkalarının gözünde. Şöhret. Hayranlık. İmrenme. Bunların hepsi başkalarından gelen şeyler. Tüm inançlarını başkaları dikte etti ona. O bunlara pek bağlı kalmadı, ama başkaları onun bağlı olduğunu sandığı sürece, bir sakınca görmedi. Baş derdi hep başkalarıydı. Büyük olmak istemiyor, büyük sanılmak istiyordu. İhanet ettiği, feda ettiği her şey kendi egosuydu.
- İhanet ettiği, feda ettiği her şey herkesin kendi egosu. Bütün iğrenç hareketlerin de kökü o değil mi? Bencillik değil, benliğin yokluğu bu. Bir bak o insanlara. Hile yapan, yalan söyleyen, ama görünüşte saygınmış gibi davranan adam. O aslında kendisinin namussuz olduğunu biliyor, ama başkaları onu namuslu sandığı için, çevreden saygı topluyor, oradan kendine elden düşme bir özsaygı çıkarıyor. Kendi yapmadığı bir şeyin alkışını toplayan adam, o da kendinin sıradan biri olduğunu biliyor, ama başkalarının gözünde büyük.
- Hayattaki amacı neydi? Büyüklük. Başkalarının gözünde. Şöhret. Hayranlık. İmrenme. Bunların hepsi başkalarından gelen şeyler. Tüm inançlarını başkaları dikte etti ona. O bunlara pek bağlı kalmadı, ama başkaları onun bağlı olduğunu sandığı sürece, bir sakınca görmedi. Baş derdi hep başkalarıydı. Büyük olmak istemiyor, büyük sanılmak istiyordu. İhanet ettiği, feda ettiği her şey kendi egosuydu.
- Ulu Tanrım, diye düşündü beklerken, ne olur, kabul etmesin beni. Reddetsin. Sevgili Tanrım, reddederse ondan ömrümün sonuna kadar nefret etmeye hakkım olur. Kabul etmesin beni.
- Bunların hepsi bencil şeyler değil mi? Dikkati çekmek, beğenilmek, hayran olunmak. ?Başkalarının gözünde ama, kendi öz saygıları pahasına. En önem verdikleri şeye bakarsan, yani değerler, yargılar, maneviyat açısından bakarsan, başkalarını kendilerinden daha ön plana alıyorlar. Hayırseverliğin gerektirdiği gibi. Gerçekten bencil olan insan, başkalarının onayından etkilenmez. Ona hiç ihtiyacı yoktur. Bir dinleyici kitlesinin karşısında, kendini iyi bir hayırsever gibi göstermek kolaydır. Ama kendine yutturamazsın. Kendi egon, en sert yargıçtır. Onlar bundan kaçıyor. Bütün ömürlerini kaçarak geçiriyorlar. Kişisel standartlarına, kişisel başarılarına dayanarak özsaygı duymaktansa, bir hayır derneğine birkaç bin toslayıp kendini soylu saymak, o kadar daha kolay ki!
- Sevgi, cazibe, iyi yüreklilik, sadakat. Ama işini iyi yapmanın yerine, başka bir şeyi ikame edemezsin.
- Çevremizdeki insanlara bak. Neden acı çektiklerini, neden hep mutluluk arayıp bir türlü bulamadıklarını merak etmiştin. Bir insan şöyle bir durup kendi, kendine benim hiç gerçek anlamda kişisel bir arzum oldu mu, diye sorsa, cevabı hemen bulur. Bütün isteklerinin, çabalarının, rüyalarının, ihtiraslarının hep başka insanlardan gelme bir motivasyon olduğunu görür. Bir onay arar. Kendinin olmayan bir onay. Ne o mücadeleden bir keyif alır, ne de başardığı zaman bir sevinç duyar. Bir tek şey için bile, ?Bunu isteyişim, kendim istediğim içindir, yoksa komşularım bana imrensin diye değil,? diyemez. Ondan sonra da, neden mutsuzum diye merak eder. Mutluluğun her türü, kişiye özeldir. En büyük anlarımız kişiseldir, kendimizden kaynaklanan bir motivasyondan gelir, ona el sürülmez. Bizim için kutsal olan, değerli olan şeyler, herkesle paylaşılmayan, orta malı olmayan, çekip kurtardığımız şeylerdir.
- ?Doğada boşluğa, vakuma yer yoktur. İnsanın ruhunu boşalttın mı, yerine sen doldurabilirsin. Neden bu kadar şoke olmuş göründüğünü anlamıyorum, Peter. Bu hile içlerinde en eskisidir. Dön de tarihe bak bir kere. Bütün büyük ahlak sistemlerine bak. Taa doğu dünyasından başlayarak. Hepsi de kişisel zevki feda etmeyi öğütlemiyor mu? Feda et, kapılma, kendini inkar et. Yalan mı? Hep tekrarlayıp durdukları nakaratı biliyor musun? ?Vazgeç, vazgeç, razı ol.?
- ?Bir yolunu daha ister misin? En önemlisi bu. İnsanların mutlu olmasına izin verme. Mutluluk kendine yeterli bir duygudur ve insanı kendi içine döndüren bir özelliği vardır. Mutlu insanların sana ayıracak zamanı da yoktur, sana önem de vermezler. Mutlu insanlar, özgür insanlardır. Demek ki onların yaşama sevincini öldürmen gerekir. Onların gözünde değerli ve önemli olan ne varsa, al ellerinden. İstedikleri şeyi elde etmelerine asla izin verme. Kişisel arzu denilen şeyin kötü olduğuna inandır onları. ?İstiyorum? demeyi doğal hakları sayamayacak düzeye indir. Bundan utansınlar.
- ?Bir başka yolu daha var. Güldürerek öldür. Gülmek, insan neşesinin aracıdır. Onu bir yıkım aracı olarak kullanmayı öğren.? Ruhunda hiçbir kutsal şey bırakmazsan, ruhu kendi gözünde kutsal olmaz artık. Saygıyı öldürdün mü, insanın içindeki kahramanlığı da öldürmüş olursun. İnsan kıkır, kıkır gülerek saygı göstermez. Söz dinler ve bu söz dinleyişine sınır koyamaz. Neye olsa güler artık. Hiçbir şey gülünemeyecek kadar ciddi değildir onun gözünde.