- İnsanlar sanıyor ki, yalancı, kurbanı karşısında zaferi kazanır. Oysa ben yalanın, kendini silme hareketi olduğunu öğrendim, çünkü kişi kendi gerçeğini, karşısındaki kişiye teslim etmiş oluyor, o kişiyi kendi efendisi durumuna getiriyor, o andan itibaren de, o kişinin görüşüne göre, gerçeğin nasıl olması gerekiyorsa, yaşanan sanki öyleymiş gibi numara yapmaya kendini mahkum etmiş oluyor...
- ...Beyaz yalan diye bir şey yoktur, yalnızca yıkımın karanlığı vardır, beyaz yalanda hepsinin en siyahıdır...
- Kafasının içindeki sert bir ses, eğer hiçbir şey hiçbir çabaya değmiyorsa, çok daha değerli bir başka şeyi kendinden saklamak için hile yapıyorsun demektir...
- Yaşayan her şey büyümeli. Olduğu gibi duramaz. Ya büyürüm ya da yok olurum...
- Umutsuz özlemler bana gurur vermezdi. Ölü doğmuş bir umudu besleyemem. Sahip olmak, onu yaşatmak isterim. Anlıyor musun..?
- Başınızın derde girmesini istemiyorum, Bay Rearden. Ama girecek o kesin. Çok fazla "NEDEN" '?' sorusunu soruyorsunuz. Neden yapıyorsunuz bunu..?
- Unutamadığı ses, 'bir metal alaşımına yüzde bir kirliliğin bile girmesine izin vermeyen siz...' diyordu.'.. ahlaki kurallarınıza nelerin karışmasına izin verdiniz..?
- ... gittiğim ziyafette insanların kendi altın tabakları, çatal bıçakları, dantel masa örtüleri önünde, dehşet içinde tir tir titrediğini görüyordum...Sanki o yemek salonu efendiydi de, kendileri ona hizmet eden objelerdi...
- "Biz" kelimesi ilk kelime, bilinen ilk şey olamaz, olmamalıdır. Bu kelime insanların ruhuna "Ben" den evvel yerleştirilmemelidir. Yoksa bir canavar haline gelir. Yeryüzünün bütün kötülüklerinin kökü; insanın insanlar tarafından istismar edilmesinin, insanların insana inanılmaz işkenceler yapabilmesinin sebebi olur yoksa bu kelime...
- Şu bilmediklerimizi bir bilebilsek..! Kalbimizin anladığı ve sanki bize söylemeye çalışırmış gibi çarptığı, ama yine de açıklamadığı veya açıklayamadığı o sır nedir..?