- Sadece bir realite vardır, o da aklın bilebildiği realitedir. Ve eğer insan onu algılamayı reddederse, insanın algılayacağı başka bir şey kalmaz; eğer insan bu dünyaya ait bir bilinç taşımıyorsa, bu durumda hiçbir bilinç taşımıyor demektir.
- Kişinin acil durumlarda insanlara yardım etmesi gerektiği prensibi, tüm insan problemlerini bir "acil durum" olarak ele alacak ve bazı insanların talihsizliklerini diğer insanların yaşamları üzerine birincil bir ipotek hâline getirecek şekilde genişletilemez.
- İnsan için zevk almak bir lüks değil, fakat önemli bir psikolojik ihtiyaçtır. Zevk almak, (terimin en geniş anlamıyla) yaşamın kendinde var olan metafizik bir özelliktir, başarılı davranışın ödülü ve sonucudur; tıpkı ağrının başarısızlığın, yıkılışın, ölümün işareti olması gibi. İnsan hoşlanarak hayatın değerini, hayatın yaşamaya, devam etme mücadelesine değer olduğu hissini yaşar. Yaşamak için, insanın değerler başaracak şekilde yaşaması gerekir. Zevk alma veya hoşlanma hem başarılı faaliyet için duygusal bir ödül ve hem de faaliyete devam etme yönünde bir teşviktir.
- Özgürlük ve hükümet kontrolleri arasında hiçbir uzlaşma olamaz; "sadece birkaç kontrolü" kabul etmek; vazgeçilmez bireysel hakları teslim etmektir ve onun yerine hükümetin sınırsız, keyfi gücünü korumaktır, böylece kişinin kendisini aşama aşama köleliğe teslim etmesidir.
- Bir hükümetin gerçek fonksiyonları, tümü fiziksel güç ve insan haklarının korunması konularını ilgilendiren üç geniş kategori altında toplanabilir. İnsanları suçlulardan korumak için polis, insanları yabancı işgalcilerden korumak için silahlı kuvvetler, insanlar arasındaki anlaşmazlıkları nesnel kanunlara göre çözmek için hukuk mahkemeleri.
- İnsan herhangi bir hayvan gibi sadece içinde bulunulan ana dayalı hareket ederek hayatta kalamaz. İnsan, amaçlarını belli bir zaman dilimi içinde planlamak ve başarmak zorundadır; insan, davranışlarını hesaplamayı ve hayatını planlamayı uzun vadeli olarak yapmalıdır. Bir kişinin aklı ne kadar iyi ve bilgisi ne kadar fazla ise, planlamasını yapacağı süre de o kadar uzun olacaktır. Bir medeniyet ne kadar ileri veya gelişmişse, o kadar uzun vadeli davranış gerektirir ve bu yüzden, insanlar arasındaki sözleşmelerin süresi o kadar fazladır ve bu sözleşmelerin güvenliğinin korunmasına duyulan ihtiyaç da o kadar aciliyet taşımaktadır.
- İnsanın her başarısı kendi içinde bir değerdir, fakat aynı zamanda daha büyük başarılar ve değerler için bir zıplama taşıdır. Yaşam gelişmedir; ileriye gitmemek geriye gitmek demektir; yaşam ancak ilerlediği müddetçe yaşam olarak kalır. Yukarıya doğru olan her adım; insana daha geniş faaliyet ve başarı alanları açar - ve bu faaliyet ve başarı için gereken ihtiyacı meydana getirir.
- İnsanın düşünme ve çaba gösterme ihtiyacı asla sona ermez.
- Kapitalizm, doğası gereği sürekli bir hareket, gelişme ve ilerleme işlemi içerir. Doğanın güçlüklerine karşı insanın hayatını en iyi şekilde ilerletebileceği bir tarzda reaksiyon vermesi için en uygun sosyal şartları yaratır.
- İnsanların liyakat esasına göre değil de kıdem esasına göre işlerine devam etmeleri veya terfi ettirilmeleri talebi ve böylece "içerde" olan sıradan kişilerin, yetenekli yeni gelene nazaran favori tutulmaları ve böylece yeni gelenin ve onun potansiyel işvereninin geleceğinin engellenmesi - işte durağanlığın ilahi hakkı budur.