- Ne yazık ki duygularımızın sarsıntılarını ölçen bir gereç yok daha. Şaşkınlığımızın şiddetini öğrenebilseydik anlardık belki hayata karşı ne kadar aciz ve savunmasız olduğumuzu.
- Durmadan kurulup dağılan şu alemde biri ötekinden fışkırmış iki toz zerresiydik.
- Hani ıssız bir yoldan geçerken Hani bir korku duyar da insan Hani bir şarkı söyler içinden İşte öyle bir şey Çiğdem Talu,1976
- ''Ne biçim yağmur bu? Hiç romantik değil'' dedi. ''Çamaşırları toplamam lazım'' dedim.
- ''Biraz da sana bağlı, üzülüp üzülmemem...''
- Hiçbir şeyi unutmamak lanetli olmak gibi bir şeydi.
- Gitsin, bir daha da hiç dönmesin. Böyle giderse bir gün gelcek ve bu kapıdan çıkmasını istemeyecektim çünkü.
- Sonra, gitti. İki saat sonra buluşacakmışız gibi ayrıldık birbirimizden. Bir daha hiç görüşmeyeceğimizin o an farkına vardım.
- Çocukken yaşadığımız bir hayal kırıklığı ileride bizi katil de yapabilir şair de. S.41
- Belki de hayat, onun karşımıza çıkardıklarıyla iyi geçinmek oyunuydu. Bize sunduklarını elimizin tersiyle geri çevirmemek sanatıydı.