Fakr insanın özüdür... Şöyle de diyebilirdik: İnsanın özüdür fakr. Özünde fakir olanın gına, istiğna, gurur, kibir, tekebbür gibi sözde gösterilere kalkışması ne acı..!
"Hiçbir bitki bitkileşmez, hiçbir hayvan hayvanlaşmaz; lakin insan insanlaşır; zira ancak insan, kendi mertebesine ait yetileri yetenekleri gerçekleştirdikçe insan olur..."
"Mesele inanıp inanmama meselesi değil, bilip bilmeme meselesi. Anlayıp anlamama meselesi...?
İnsanı iki şey kaygılandırır: Nedenini bilemedikleri, Nedenini bilse bile üstesinden gelemedikleri...
Yığın psikolojisi aldatıcıdır, gevezelikten uzak durup kendini yetiştirmeye bak..!
En iyi bildiğim iştir yalnız kalmak. İnsanlarla temas ya beni incitiyor ya onları, İflah olmaz bir uyumsuzum...
Başkalarıyla arandaki mesafeyi boşver de bak bakalım ; kendinle arandaki mesafe nicedir...?
Çamura bulanmayanın arınmak için çabalamasının ne anlamı olabilir ki? Ey Talib, unutma ki kirlenmemek kirden münezzeh olanlara, arınmak ise yazgısı kirlenmek olanlara özgüdür. Demek ki sen kirlenmemekle değil, arınmakla mükellefsin!
Bir dağın yer değiştirdiğini duyarsanız inanınız, ancak bir insanın huyunun değiştiğini duyarsanız asla inanmayınız, çünkü insan hep yaratıldığı hal üzeredir.
Tarkovski?yi büyük kılan, insanın en temel sorularını/sorunlarını hüzünle ve şefkatle dile getirmesini sağlayan sezgileriydi. Cesurdu çünkü. (s.67)
Jean-Christophe Grangé
George Orwell
Salah Birsel
Eduardo Galeano
Ece Temelkuran
Metin Altıok
Osman Nuri Topbaş
Carlos Fuentes
Nimet Erenler Gülkökü
Robert Louis Stevenson