...ben, hurafe ile hakikat arasında -sanıldığının aksine- çok ince bir çizgi bulunduğuna inandığımdan, asıl baştan çıkarıcı olanın "gerçek hurafeler" değil, "sahte hakikatler" olduğunu iddia ediyorum. ve işbu hakikat nedeniyledir ki ey esirân, hurafelere karşı mücadelenizde sizleri takdir etmiyorum!

Bilmeleri gerekiyor; bilmek için, ister istemez "bilmediklerini bilmeleri" gerekiyor. Kişinin bilmemesi cehl-i basittir; yani bir kademeli cehalettir ve gayet de tabiidir. Kişinin bilmediğini bilmemesi ise cehl-i mürekkebdir; yani iki kademeli cehalettir ve bu hiç tabii değildir. Bilmeyen öğrenebilir, bilmediğini bilmeyen ise öğrenemez.

Bilmeleri gerekiyor; bilmek için, ister istemez "bilmediklerini bilmeleri" gerekiyor.

Ey talib hâlâ anlamıyor musun, bu yüzden küf kokan kokan bir yazı bu.