- Zamanın hükümsüzlüğü görüşü azizler ve şairler doğurmuştur; bir de, aforaza tutkun bazı kimsesizlerin ümitsizliklerini...
- "Eğer dünyadaki konumumuzu doğru olarak anlayabilseydik; eğer kıyaslamak, yaşamaktan ayrılmaz olsaydı, mevcudiyetimizin ufaklığının açığa çıkması bizi ezerdi. Ama yaşamak kendi boyutlarına karşı körleşmektir..."
- Yeryüzünü ve gökyüzünü sevmek istedim, marifetlerini ve coşkularını ve bana ölümü hatırlatmayan hiçbir şey bulamadım: Çiçekler, yıldızlar, çehreler...Solmanın simgeleri, bütün muhtemel mezarların potansiyel kapaktaşları..!
- Bir kitabın üzerimizde yarattığı etki, ancak içindeki entrikayı taklit etme, kahraman öldürüyorsa öldürme, kıskanıyorsa kıskanma, acı çektiğinde veya öldüğünde hasta veya ölüm döşeğinde olma isteğini duyuyorsak gerçektir...
- Ateşli bir ruhta, kılık değiştirmiş bir avcı hayvan bulunur...
- Yaşamak şu anlama gelir: inanmak ve ümit etmek - yalan söylemek ve kendine yalan söylemek...
- Bazen bir şey içinde kendimizi unutmayı başarırız; ama dünya içinde kendimizi nasıl unutabiliriz..?
- Vaaz verme çılgınlığı içimizde öylesine yer etmiştir ki, korunma içgüdüsünün bilmediği derinliklerden doğar. Her insan, kendinin bir şey önereceği ani bekler: Ne önerdiği önemli değildir. Bir sesi vardır ya, o yeter. Ne sağır ne dilsiz olmanın bedelini pahalıya öderiz...
- Can sıkıntısı, hiçbir inanç adına yaşamayıp, hiçbir inanç adına ölmeyenlerin çektikleri azabın adıdır...
- Bir gün bir adam onu zengince döşenmiş bir eve soktu ve şöyle dedi: 'sakın yerlere tükürme!' canı tükürmek isteyen Diogenes, adamın suratına tükürdü ve ona, bulduğu tek pis yerin orası olduğunu haykırdı...