- Aşk -insanı veya ilahi- varlıkları bir hizaya getirir: bir yosmayı veya Tanrı'yı sevmek, aynı hareketin önceden kabulüdür: İki durumda da bir yaratık itkisini izliyorsunuzdur. Yalnızca nesne değişmektedir; ama tapınma ihtiyacının bir bahanesi olduğu ve onca kurtuluş yolundan birinin de Tanrı olduğu anda, bu ne önem arzeder ki?
- Keyfim yerinde: Tanrı iyi. Ağlamaklıyım: Tanrı kötü. İlgisizim: Tanrı tarafsız. İçine girdiğim haller O'na mütekabil sıfatları verir; bilgiyi sevdiğimde O her şeyi bilir, kuvvete taptığımda da O her şeye kadirdir.
- Doğrularımız atalarımızınkilerden daha değerli değildir. Onların mitoslarının ve simgelerinin yerine kavramlar koymuş olmakla kendimizi ilerlemiş zannederiz; ama bu mitoslar ve simgeler, bizim kavramlarımızdan daha az şey ifade etmezler.
- Toplum oluştuğundan beri, ondan kaçmayı istemiş olanlar zulme uğramıştır ya da çeneleri kapatılmıştır. Her şeyiniz affedilir, yeter ki bir mesleğiniz, isminizin bir alt-başlığı, yokluğunuzun üzerinde bir damga olsun.
- Arzularımın cenaze merasiminde kafamın karışmasından bezmiş bir halde, nihayet ideal bir bahanem olurdu; zira Cansıkıntısı, hiçbir inanç adına yaşamayıp, hiçbir inanç adına ölmeyenlerin çektikleri azabın adıdır.
- Keşke dalgın olabilsem,
O zaman düşüncelerim kederlerimden kopardı. - Topluluklar ancak tiranlıklar altında sağlamlaşır, yüce gönüllü bir rejimde de çözülüp dağılır -o zaman, bir enerji sıçramasıyla özgürlüklerini boğmaya ve kaba ya da taç giymiş gardiyanlarına tapmaya koyulurlar.
Ürküntü devirleri sükunet devirlerini bastırır; insan, olay bolluğundan ziyade olay yokluğundan rahatsız olur; Tarih de onun can sıkıntısını reddetmesinin kanlı ürünüdür. - Kader, mağluplar terminolojisinin gözde sözcüğü.
- Bir Hindu prensinin bir sakat,bir yaşlı ve bir ölü görmesi, her şeyi anlamasına yetmiştir; bunları gören bizler ise hiçbir şey anlamayız, zira hayatımızda hiçbir şey değişmez.
- Bir inanç için acı çekmiş olandan daha tehlikeli varlık yoktur: En büyük zalimler, kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar. Acı, güç iştahını azaltmak şöyle dursun, onu azdırır.