- Aynı dilde mi kederlendik sahi? Aynı yüzyıl mıydı şu yaşadığımız?
- Belleğini televizyon ekranına indirgemiş, -gösterilenden öte fikri olmayan- bir toplumun, şiddete davetiye çıkarıyor olmak gibi bir kaygısı olamaz kuşkusuz. O, ne kadar edilgen bir şiddet izleyicisi ise, şiddete o kadar maruzdur zaten.
- "Ona söylenen bütün sözler ?sus? diye başlamıştır; bütün nesneler ?cıs? diye tanımlanmıştır; bütün meraklar ?hayır? diye yanıtlanmıştır; bütün sevinçler ?ayıp? diye kınanmıştır; bütün sokaklar ?içeri? diye bitirilmiştir; bütün ufuklar ?otur? diye karartılmıştır; bütün büyükler ?doğru? diye kutsanmıştır; bütün oyunları ve arkadaşları ?kötü? diye paylanmıştır. Kendisi yoktur artık. Bu yüzden öteki de yoktur. Yalnız bile değildir. Yalnızlık duygusu yoksunudur. Şekilsizdir. Herkese benzediğinden özü de yoktur. Cümlesiz ve fikirsizdir. Her konuda konuşur. Tek bildiği doğru, yüksek sestir. Ya kahramandır bundan ötürü ya hayran. Kendi ?mahallesi? dışında eli ayağı dolaşır. Çocukluğu olmadığı için ne anısı, ne geleceği vardır. Bildiği tek cinsiyet erkekliktir. Sevmez, yatar. Öfkesi de gülmesi de birer lütuftur. Başını çevirmez, gövdesiyle döner. Bilmediği ya da çıkarının olmadığı her şey, yanlış ve tehlikelidir. Acısı varsa da kimsesizdir. Bu yüzden barışın, hayatında bir karşılığı yoktur."
- Gitmek, uzaklar, en huzurlu hayatların bile, gizli-açık diplerde depreşen yatışmaz isteği, ruh kamçısıdır. Bizler, bir mekandan, bir insandan, bir yerden, kısa süreli de olsa uzaklaşarak, hayatımıza yeni yaşam alanları açabilir, yeni duygular ekleyebiliriz. Ayrılık, zorunlu ya da gönüllü, bir kopuşu, bir acıyı, kimi durumlarda bir vefasızlığı ve ihaneti imlese de, içinde daha geniş bir yaşama potansiyeli taşıyan bir insanlık halidir. Hepimizin belki de acıyla özgürleştiği, geçmişin değerini bulduğu, geleceği büyüttüğü bir beşinci mevsimdir. Hiçbir ayrılık gitmekle özdeş değildir. Gerçek ayrılık tam anlamıyla bir unutuşla başlar.
- * Ah, elindeki hazineyi yitirme ustası, hiç olmazsa geçmişini koru. "İnsan yaşarken görür güzelliği Acı bile bir dünya nimetidir sonunda Ancak yaşayanların anısı olur."
- * İnsana verilen en büyük ceza, sınırlı bir hayatla sonsuzluğu kavrama yetisi olsa gerek.
- * Tuhaf değil mi insanın gücü sevdiğine yetiyor. Benim biricik ayrıcalığımdın oysa. Sana işgal dersem dünyayı nasıl tanımlarım ben. Damla kendini tamamladı ve gelip sana damladı. Hepsi bu...
- * İnsan bağışlayarak yener yanlışı. İnsanın acısını insan alır. İyilik böyle kolay yenilemez...
- * Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım...
- Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte... İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık...