Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
"Nereye bakarsam bakayım, Sen uzaklaşıyorsun."
Ölümün ömrü yok, ölümün yüreği yok. Ölüm çocuk büyütmeyi bilmez. Ölümün evi yok, ekmeği yok, sevgisi yok.
* Üstündeki uzaklığa bakılırsa, sesini kimsenin dinlemediği evlerden geliyor olmalıydı... * Gitmek bir iç çekişe döndükçe, yaşadığımız her şey değersizleşiyordu... * Senden önceki haline döndü kalabalık... * Kalbinle donattın gövdemi, sonra aşkın nasıl bir yoksulluğa dönüştüğünü gösterdin... * Ayrılığı bile bir ayrıcalık diye sundum da, sen kapıların hep aynı saatte açılıp kapanmasını bekledin... * Bir akarsudan doğurmak istemiştim seni... * Evetle hayır arasına sıkışmış bir dağ yalnızlığıydı, bizden ova genişliği bekleyen... * 'Sana sevinç verdiğim sürece buradayım' zenginliğini özledim... * Bir kadını tanımak - bitirmek mi demeli yoksa- istiyorsanız onunla evlenin. Kuşkusuz bir erkek için de geçerli bu, aynı hızda olmasa da.. * İnsan yaşama gücünü her zaman elde ettiklerinde bulmaz. Bir düşü büyüten onun uzaklığı değil midir biraz da?
Geceyi seyrede seyrede öğrendim ki ışık insanın içinde yanmıyorsa yüzüne vurmuyor. Yine de boğucu sıcaklarda bir bardak su gibi güldüğüm olur. Yaşamak tek boyutlu bir eylem değil ki..
Neden akşamlar başkalarının evleri için günü noktalayan bir ışık toplamıdır da bizim evlerimize simsiyah bir pıtrak topu gibi düşer? Biz günden neyimizi esirgedik ki..
İnsan yaşama gücünü her zaman elde ettiklerinde bulmaz. Bir düşü büyüten onun uzaklığı değil midir biraz da?
Eğildim öptüm yıkık alnından Uzaktın, kıyamadım sessizliğine Biraz daha dedim içimden, biraz daha; Gün olur, onuru güzel çocuk Acı da yakışır insanın yüreğine..
Yaşamı düz bir çizgide tutmak tükenmektir. Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak nasıl yenilik olur tükenmek değil de?
İnsan aklı ne kadar suçluysa Sayın yargıç Yeni dillenen bir çocuk merakıyla Sorular sorarken hayata İnatçı, yalın, yerinde O kadar suçluyum bende.. Ve duyguları insanın İçinde ömrümüzün çırpına çırpına Akıp gittiği o bin kollu ırmak Ne kadar yanlışsa kendi yatağında Yanlışım bende o kadar Sayın yargıç Hayatın değil Sizin önünüzde.
Stephenie Meyer
Vladimir Bartol
Howard Gardner
John Flanagan
Mahir Ünsal Eriş
Milan Kundera
Mehmet Akif Ersoy
Metin Hara
Susanna Tamaro
S. Ahmet Arvasi