- Mutluluğun geniş kapılarında Hayatın sürgüleri var. (Daracık ömrümüzde geniş sıkıntılar)
- Sabahlar düşlerimiz kadar kısa Akşamlar ömrümüzün garipsi yükü
- Düşlerimi satın alıyorum, yalnızlığımı İçimde umudun kırık aynaları Yüreğim bunalıyor gerçeğin gergefinde Bir biletle bırakıp gökyüzünü kapıda Kırık tahta koltuklarda hüzünlü Alacakaranlığımı yaşıyorum.
- Sızıyor sessizce kendi derinine Çıkışını bulamayan sular. İnsan aynı türküyü aynı içtenlikle Söyleyemiyor ki uzun zaman
- Ellerinden tanıdım seni Yüreğinin yansısı tedirgin ellerinden. Bir uzak boşluğa yağmur yağıyordu -Anılardan anılara ince çizikler?- Yüzün bir türkü sonrasının Kederli dalgınlığında; Güldün mü, ben mi yanıldım, bilemiyorum Ağıt gibi bir alay dudak uçlarında Gücenik duruşundan tanıdım seni.
- Kimselerin vakit ayırmadığı biriyim Biliyorum. Sıradan bir alışkanlık, körleşmiş Bir küçücük ayrıntıyım Biliyorum. (Bir sigaranın tutuluşu örneğin İçilişi ve sonra atılışı) Öfkem biraz da bu benim Ya siz biliyor musunuz ? Saygısızsam, saldırgansam, acımasız İlgisizlik besliyor kötü yanlarımı Ya siz biliyor musunuz?
- gelişin hayata bağlıyor beni anlıyor musun zaman yarat ve uğra...
- Bırakıp gittiğin zaman Dünya terkediyor beni Bir garip duyguyla öyle Yapayalnız kalıyorum Kısa sürüyor verdiğin esenlik Kuşkular ikircikler içinde Başlıyor bekleyişin işkencesi Hiçbir yere sığamıyorum Hele bir de uzadı mı arayışın Unutulmak korkusuyla tedirgin Tükeniyor kalbimin direnci Aykırı sularda bungun Bir çürük tekne gibi Rüzgarını özlüyorum.
- Bir gülün tenine değmedi hiç elleri Bu yüzden yumuşaklık nedir bilmezler Çiçeksiz büyüttüler çocukları Oyunlarda durmadan yenmeyi öğrettiler Bir büyük oyunda sonra yenildi çokları Sevgisiz büyüttüler çocukları
- ...tam da özenle kurup sakladığım o en güzel sözü söyleyecekken gidiyorsun. Yaşanmış ve yaşanmamış ne varsa sana ilişkin, dünya kadar bir yumruk olup oturuyor boğazıma. Sıcakla soğuğun aykırı yol ağzında; hevesle düş kırıklığının, bekleyişle bitişin birbirini yediği karmakarışık duygular içinde kaskatı kalıyorum.