İlk zamanlar bu serseriler bizi köylü sanıp dolandırmaya çalıştılar. Şakro'nun ona almış olduğum paltosunu ve benim çantamı çaldılar. Tartışmalarımızın sonunda, bizim de onlarla aynı sosyal gruba dahil olduğumuzu anlayınca, çaldıklarını iade ettiler. Ne olursa olsun bu serseriler saygıdeğer insanlardır.
Anlamıştım. Ölüm kaçınılmazdır. Ama her şeyi aynı düzeye indirgeyen o tarafsız yasa, kabalığını ve hainliğinin örtbas etmek için güzel olmaya gerek duymaktadır.
Bütün içtenliğiyle birisine yapacağı kötülüğü anlatan birine acımaktan başka ne yapılabilir ki? Böylesine kötü bir niyeti akıllıca bir şaka gibi anlatan birine ne yapılabilir?
O konuşurken ben, yeni bir ahlak anlayışı ve amaçları olan insanların umutsuzluğunu düşünüyordum. Yaşamın yollarından yalnız başlarına geçerler. Yolda bazı yol arkadaşları olur, onlarla birlikte yürür ama asla onları anlayamazlar. Yaşam, bu yalnız ruhlar için büyük bir işkencedir. Oradan oraya mutsuzca savrulup dururlar. Havada uçuşan ama pek nadir olarak verimli bir toprağa düşen tohumlara benzerler.
Gökyüzü yeryüzünden ona doğru çıkmaya çalışan pisliği öfkeyle ortadan kaldırıyor, kendini arındırıyor gibiydi. Topraksa onun gazabı altında ezildikçe eziliyordu.
Tanrı konuşuyor ve sen bozuyorsun. beni korkutuyorsun! neler geçiyor aklından?
Bu onu son görüşüm oldu... Dört uzun aydır yol arkadaşım olan Şakro'yla bir daha hiç karşılaşmadık. Ama aklıma geldikçe onu neşeyle gülümseyerek hatırlarım. Pek çok bilge düşünürün kalın kitaplarında olmayan şeyler öğretti bana. Çünkü yaşam daima insanlardan çok daha derin ve geniş bir bilgeliğe sahiptir.
Bu kasaba, diğer mevsimlerde biriken toz ve çöpünü, yağmurlu mevsimlerde aşağıdaki komşusuna suyla birlikte boşaltır.
Bu yoksul evler sanki güçlü bir el tarafından toz toprağın ve çöpün içine atılmışlardır.
"Akşamları ağzında piposuyla, tuğladan sıranın üstünde oturmuş, pansiyonerleri kabul ederdi. Kendisine doğru yaklaşan bir fani kişiye; "Kiminle tanışıyorum?" diye sorardı. Aday, ya sarhoşluktan ya da hiçte önemsiz olmayan bazı sebeplerden ötürü kasabadan atılmış biri olurdu. Adam bu soruya gerekli cevapları verdikten sonra "Yalanlarını kanıtlayacak belgelerin var mı?" diye sorardı. Eğer varsa gösterilen kağıtlara şöyle bir bakar; "Evet, her şey tamam. Bir gecelik iki, haftalık on, yıllık otuz kapik git kendine bir yer bul. Dikkat et de, başkasına ait olmasın. Yoksa seni fena yaparlar... Buradakiler epey seçkin İnsanlardır!"
Zeki Kayahan Coşkun
Daniel Quinn
Ceyhun Yılmaz
Kahraman Tazeoğlu
Okay Tiryakioğlu
Niccolo Machiavelli
Ferit Edgü
Jack Kerouac
Woody Allen
Yılmaz Özdil