"Çay, ekmek ya da yiyecek şeyler satıyor musunuz?" "Sadece duvarlar ve çatıyı kiralıyorum. Üstelik bu delik için hileci tüccar Judas Petunikov'a ayda beş ruble ödüyorum" dedi. "Bir işveren gibi her gün yemek istiyorsan, karşıdaki lokantaya gidersin. Hem bu alışkanlıktan vazgeçsen iyi olur bence. Bir beyefendi değilsin; yalnızca kendi kendini yiyorsun!"
"Minnettarlık desteklenmeli çünkü günümüzde az rastlanıyor!... İyi bir insana benziyorsun. Seni hatırlayamadım ama gel beraber meyhaneye gidip, zevkle gelecekteki mutlulukların onuruna içelim!"
"Hep aynısınız! Her zaman böyle şakacı mısınız?" "Sizin gibi şanssız insanlarla beraberken başka nasıl olabilirim ki?"...
"Geldin, yedik içtik, bitti. Şimdi erdem ve ayıklık yolunu geri kazanmaya çalış bakalım aptal herif... Günah işlemeden pişmanlık duymazsın, pişmanlık duymazsan da kurtulamazsın, diye doğru söylemişler.
Gerçekten çok iyi bir insansınız. Ne yazık ki çok talihsizmişsiniz. Yaşam size gerçek değerinizi verseydi, şimdi bir kartal olurdunuz..." Yüzbaşı büyük sözler söylemeden edemezdi. "Gerçek değerini verseydi ne demek? Kimse yaşamda gerçekte nerede olduğunu bilemez ki... Herkes bilinmeze doğru sürüklenir. Tüccar Judas Petunikov, şimdi bir mahkum olmalıydı. Oysa hala dışarıda dolaştığı yetmezmiş gibi bir de fabrika kurmaya hazırlanıyor... Bizim öğretmenin yeri bir kadın ve yarım düzine çocuğun yanı olmalıydı. Gel gör ki Vavilov'un meyhanesinde zaman öldürüyor. Bir de kendine bak; hamal veya garson olmak istiyorsun. Oysa sen bir asker olmalıydın çünkü aptal değilsin, sabırlısın, disiplinden anlıyorsun işte, görüyorsun ya, yaşam bizi bir deste iskambil gibi karıştırıyor ve ara sıra rastgele, o da bir an için gerçek yerimizde duruyoruz"
Çocuklar, toprağın çiçekleridirler. Ama bunlar iyi beslenemeyen bir toprakta yetiştiklerinden, çabuk solan çiçeklere benzerlerdi.
"Sen bir enayisin!" dedi Aristid Kuvalda. " Burada vakit öldürüyorsun... Bize hiçbir hayrın yok..Votka içmezsin.. Hırsızlık yapar mısın?" "Hayır." "Git öğren; adam olunca gel!..."
"Onu kendi haline bırak! Burası hepimizin yeri değil mi?.. Dişlerini dökmek için nedenin yeterli değil. Üstelik burada yaşamak için senin daha iyi bir sebebin mi var?" "Tamam tamam, cehennemin dibine gitsin... Zaten dünyada var olmak için kimin yeterli bir sebebi var ki?... Yaşıyoruz ...Ama neden?..."
"Soylu insanlar açlığı öğrendiğinden beri, insanlık yeryüzünden silindi." "Hakkın var pis kurbağa...Evet, soylular bu hale gelince insanlık yok oldu; sadece tüccarlar kaldı. Ve ben onlardan nefret ediyorum!..." "Anlıyorum kardeşim, seni de onlar bu hale getirdi değil mi?" "Beni mi? Beni yaşama aşkı mahvetti"
"Tekrarlıyorum, bence yaşam düşmanların elinde ve bunlar sadece soylular değil, iyi olan her şeye karşı düşmanlar!..."
Grigory Petrov
Boris Vian
Arif Akyol
Reşat Nuri Güntekin
Paul Lafargue
Etgar Keret
Cemil Meriç
Cesare Pavese
Anne Rice
Walter Benjamin