Maksim Gorki Sözleri ve Alıntıları - AlıntıSöz

Maksim Gorki Hakkında


Aleksey Maksimoviç Peşkov, (Rusça: ??????? ?????????? ??????, daha çok bilinen adı ile Maksim Gorki (?????? ???????)), (d. 28 Mart 1868 ? ö. 18 Haziran 1936). Sovyet/Rus yazar, 1 Mayıs marşı'nın söz yazarı, sosyalist gerçekçi yazımın öncüsü politik eylemci.
1892 yılında Tiflis'te, Kafkasya Gazetesi'nde çalışmaya başladı. Yoksullukla ve acıyla dolu bir hayat sürdüğü için Rusça'da acı anlamına gelen Gorki takma adını kullanmaya başladı. 1895'te St. Petersburg'da yayınlanan bir dergide çıkan Çelkaş adlı öyküsü ile ünlendi. Ardından Yirmi Altı Erkek ve Bir Kız öyküsü yayınlandı.
Ünü hızla yayıldı. Bu öyküler kadar başarılı olmayan bir dizi roman ve öykü daha yazdı. Gorki'nin 1898 yılında yayınlanan ilk kitabı Hikâye Denemeleri (?????? ? ????????) çok beğenilir ve yazarlık kariyerinin başlangıcı sayılır. İlk romanı Foma 1899'da basıldı. Bu dönemde sağlam bir olay örgüsü kuramaması ve yaşamın anlamı üzerine uzun felsefik tartışmalara girmesi romanlarının başarısını düşürür. 1906'da yazdığı ve Rus Devrimi'ne adadığı Ana en başarılı romanıdır. 1899-1906 arasında St. Petersburg'da yaşar. Gorki, Çar rejimine açıkça karşı çıkmış ve bu yüzden birçok kez tutuklanmıştır. Çarlık tarafından kontrol ve baskılara maruz kalmıştır. 1901'de "Fırtına Habercisi"nin Türküsü isimli kısa şiiri yüzünden tutuklandı. Kısa sürede serbest kaldı, Kırım'a gitti.
Gorki birçok devrimci ile tanıştı. Lenin'le tanıştığı 1902 yılından itibaren aralarında yakın bir arkadaşlık oluşmuştur.
1902 yılında Rusya Edebiyat Akedemisi'ne seçilir. Ancak Çar II. Nikolas buna izin vermez. Anton Çehov ve Vladimir Korolenko bu tavrı protesto eder ve Akademiden ayrılır.
Başarısız olan 1905 Rus Devrimi sırasında Peter ve Paul Kalesi'nde kısa bir süre daha hapis kalır. Gorki Güneşin Çocukları adlı oyununu yazar.
Gorki 1905'te Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne resmi olarak üye olur ve bolşeviklerle beraber hareket eder.


Anton Chekhov ile birlikte 1900, Yalta
1905 Devrimi'nde önemli bir rol oynayan Bilgi isimli bir yayınevi kurar. 1906'da ABD'ye seyahat eder aynı yıl Rusya'dan ayrılıp İtalya'da Capri Adası'ndaki villasında yaşamaya başlar. 1913'te tekrar Rusya'ya döner ve Rusya'nın I. Dünya Savaşı'na girmesine karşı çıkar.
I. Dünya savaşı sırasında Petrograd'daki dairesi Bolşevik ofisi gibi çalışmaya başlar. Lenin'in devrim fikrini erken bulan Kamenev ve Zinovyev'in eleştirel yazıları Gorki'nin gazetesi Yeni Hayat'da basılır. Gorki de gazetesinde Bolşeviklerin iktidara el koymasını eleştirir. 1918'de Bolşeviklerin Vakitsiz Düşünceleri isimli makalelerini yayınlar.
Lenin, Gorki ile dostluğuna zarar vermek istememiş bu dönem boyunca kendisini ikna etmeye çalışan uzun mektuplar yazmıştır.
Lenin'in Gorki'yle 1919'daki yazışmalarında Petrograd'ın boğucu havasının ve çevrenin onu kötü etkilediğini ve bir hava değişikliğine ihtiyacı olduğunu düşündüğünü yazmıştır. Bu mektuplarda olayların Pentograd'dan göründüğü gibi olmadığını gelmek isterse bu tür bir ziyareti planlayabileceklerini yazmış, bu tür fikir ve davranışların hayatı kendisi için zorlaştıracağını söylemiştir.[1]
Ancak Komünist Enternasyonal Dergisi'nde Gorki'nin yazdığı bazı yazıları yakışıksız bularak 31 Haziran 1920'de Politbüro'ya bu tür makelelerin Komünist Enternasyol'de yayınlanmaması gererektiğini belirten mektubunu göndermiştir.[2]
Bu yıllar Gorki ile Bolşeviklerin fikir ayrılıkları olarak tanımlanacak tartışmalarla geçmiştir. Zira devrimin hemen yapılması konusunda Lenin'le fikir birliğinde olmayan birçok parti üyesi bulunmaktadır. Ancak Gorki'nin Parti ile ilişkisinde tam anlamı ile bir kopukluk veya destekten bahsetmek mümkün değildir.


Maksim Gorki
Ağustos 1921'de bir yazar arkadaşı ve Anna Ahmatova'nın kocası Nikolay Gumilyov'un Petrograd Çeka'sı tarafından monarşist görüşleri nedeni ile tutuklandığını öğrenir. Gorki arkadaşının bizzat Lenin tarafından bırakılmasını sağlamak için hemen Moskova'ya gider. Ancak Petrograd'a döndüğünde Gumilyov'un zaten öldüğünü öğrenir. Ekim ayında tüberküloza yakalanır ve İtalya'ya göçer.
1921-1929 arasındaki yıllarını tekrar İtalya'nın Sorrento kentindeki villasında geçirmiştir. 1929'dan sonra SSCB'ni birçok kez ziyaret etmiştir. Haziran 1929'da Gorki Solovki'yi ziyaret etmiş ve batıda kötü bir üne sahip olan Gulap Kampı hakkında olumlu şeyler yazmıştır. 1932'de Stalin Gorki'yi ülkeye kesin dönüş yapmaya çağırmış ve ülkesinde büyük bir memnuniyetle karşılacağını garantilemiştir.
Aleksandr Solzhenitsin'e göre Gorki kendi ilgileri nedeniyle dönmüştür. Gorki'nin Faşist İtalya'dan geri dönüşü Sovyet zaferinin büyük bir propagandası olur. Gorki'ye Lenin Nişanı verilir ve eskiden milyoner Ryabuşinskiy'e ait olan ve şimdi Gorki Müzesi olan Moskova'daki malikaneye yerleştirilir. Şehir dışında da bir yazlık ev tahsis edilir. Moskova'nın büyük caddelerinden biri olan Tverskaya Caddesi'ne ve doğduğu şehire adı verilir. 1990'da şehrin adı tekrar Nizhni Novgorod olarak değiştirilecektir.
1930'larda dünyanın en büyük uçaklarından olan Tupolev ANT-20'ler de Maksim Gorki olarak isimlendirilmişlerdir.
Ancak Stalinist baskı arttıkça ve özellikle 1934 yılının aralık ayındaki Sergey Kirov Suikastı'ndan sonra Gorki Moskova'daki evinde bir nevi hapis hayatı yaşamıştır. Son dönem yapıtlarının hemen hepsinde devrim öncesi dönemi ele almıştır.
Oğlunun Mayıs 1935'teki ani ölümünü takiben Gorki de, 1936 yılında Haziran ayında öldü. Her ikisinin de ölümü şüphe altındadır. Zehirlendikleri iddia edilmiş, ama bu iddia hiçbir zaman ispatlanamamıştır. Gorki'nin cenaze töreninde tabutu taşıyanlar arasında Stalin ve Molotov da yer alacaklardır.
1938'de Buharin'in mahkemesinde Gorki'nin NKVD başkanı Yagoda tarafından öldürüldüğü itiraf edilmiştir.