Akşamları ağzında piposuyla, tuğladan sıranın üstünde oturmuş, pansiyonerleri kabul ederdi. Kendisine doğru yaklaşan bir fani kişiye; Kiminle tanışıyorum? diye sorardı. Aday, ya sarhoşluktan ya da hiçte önemsiz olmayan bazı sebeplerden ötürü kasabadan atılmış biri olurdu. Adam bu soruya gerekli cevapları verdikten sonra Yalanlarını kanıtlayacak belgelerin var mı? diye sorardı. Eğer varsa gösterilen kağıtlara şöyle bir bakar; Evet, her şey tamam. Bir gecelik iki, haftalık on, yıllık otuz kapik git kendine bir yer bul. Dikkat et de, başkasına ait olmasın. Yoksa seni fena yaparlar... Buradakiler epey seçkin İnsanlardır!
Diğer Maksim Gorki Sözleri ve Alıntıları
Kız, çile çekmiş insanlara sonradan gelen bir rahatlık havası içinde güzeldi.
''Bazen birisi geçer karşına, bir dünya şey anlatır ama söylediklerinden hiçbir şey anlamazsın; ta ki, onun sözleri arasında, diğer bütün söylediklerini aydınlatıveren basit bir sözcük yakalayana kadar.''
Biz, talihsiz insanlar, her şeyi pek güzel hissederiz de anlatmayı bir türlü beceremeyiz. bu yüzden kendimizden utanç duyar, kendimize kızarız ve yaşam her yandan üstümüze üstümüze gelir; bizi boğar, nefes almaya çalışırız ama, hissedip de anlatamadığımız düşünceler buna meydan vermez.
insan ne şekilde yaşarsa, o şekilde düşünür.
''Ben inanıyorum, bir zaman gelecek ki insanlar birbirlerine değerlendirici gözlerle bakacak, herkes birbirinin gözünde bir yıldız gibi parlayacak. Herkes birbirinin sesini güzel bir müzik gibi dinleyecektir. O gün gelecek.
"Okuma, kavgaları ve gürültüyü önlüyor.İyi bir şey bu.."
"Azıcık mutluluk herkes için iyi olur. Ama hiç kimse azıcık mutluluk istemez. Ve mutluluk ne kadar büyük olursa, değeri de o kadar azalır."
"İnsanların nasıl yaşadığını bilmenin ne gereği var?
Ben nasıl yaşamak gerektiğini öğrenmek isterim."
"-Sık sık gülen insanların içinde daha fazla acı vardır.
- Bunu biliyor musun Andre? "
İnsanların ruhunu öldürüyorlar anne. İşte asıl cinayet bu. Utanılacak bir cinayet...Birtakım silahlar çıkartıyorlar, insanları öldürüyorlar ve bunu yapanlara devlet diyorlar. Evlerine, sosyal statülerine, paralarına hiç bir zarar gelmesin diye garip insanları harcıyorlar. Anlıyorsun beni değil mi anne? Halkın ruhunu kurutuyorlar ve hiç bir şey anlamaz hale getiriyorlar.
Etgar Keret
Nazım Hikmet Ran
Murathan Mungan
Chris Cleave
Woody Allen
Jojo Moyes
Gündüz Vassaf
Kostas Mourselas
Nazan BekiroÄŸlu
Judith McNaught