- Şimdi sen söyle sevmeyenim. Sonsuza kadar seveceğine inandırıp da, inananın sonu olup hiç sevmemiş gibi gitmek için ne yapmak lazım.
- Doğrun buydu, gitmen gerekiyordu. Çünkü sevmeyenin gitmekten başka çaresi yoktu. Benim kalmam gerekiyordu, doğrum buydu. Çünkü sevenin kalmaktan başka çaresi yoktu.
- İki taraftan biri mutlaka aşık olmalı ki acı yalnız kalmasın.
- Bir insanı sevmek evin ortasında ateş yakmaya benzer. Tıpkı bedeninde yüreğini tutuşturmak gibi. Eğer yürekli ise gelir söndürür, şayet yüreksiz ise seni bile içeride unutur.
- ...çünkü sevilmeyecek birini, hiç sevmeyi bilmeyen birini çok seviyordum.
- Senin için zor değildi her şeyden vazgeçip gitmek oysa benim için de kolay değildi, her şeyden vazgeçip de gideni sevmek.
- ...onca şey beni mutlu etmeye yetiyordu, ta ki yokluğun aklıma gelmeseydi. Ve biliyor musun yokluğun hiç aklımdan gitmedi.
- Peki ya senin, beni hatırlatacak bir şey çıkmıyor mu senin karşına? Ki ben ardından öyle çok yarım kalmışken, yarım kalan hiç mi gelmiyor aklına? Gelmiyorum değil mi?
- Bana acı olduktan sonra, benden sonra kazandığın mutluluklar senin vicdanına nasıl pansuman olabilir ki?
- Kimisi duracağı yeri bilmez, gider, kimisi kalsa bile haddini bilmez, biter...