- Bilinç, gerçekten değer taşıyan düşünceler için saklanmalıydı Kien'e göre. Düşünceleri besleyen bilinçti ve düşünceler bilinci gereksinirdi. Bilinçten yoksun düşüncenin varolabileceği tasarımlanamazdı.
- Bir düş, tek tek öğelerine ayrıldığında, gücünü yitirir.
- Romanlar, yazarlık yapan bir oyuncunun, okurlarının bir bütün oluşturan kişiliklerine batırdığı kamalardır. Oyuncu, kamanın gücünü ve karşılaşacağı direnci iyi hesaplayabildiği oranda hedef aldığı kişiyi parçalayabiliyordu.
- Kien'e göre insanlar özgür oldukları sürece hiçbir şey öğrenmek merakına kapılmazlardı; ancak özgürlüklerinden olup zindanların dört duvarı arasına girdikten sonradır ki, bir şeyler öğrenebilmek, kültürlerini artırmak konusunda eşi bulunmaz bir fırsat elde etmiş olurlardı.
- Bir bilginin güçlü olan yanı, tüm kuşkularını kendi uzmanlık alanında toplayabilme yeteneğiydi. Bu alan içinde her türlü kuşkunun, ardı kesilmek bilmeyen azgın dalgalar gibi coşmasına izin verebilirdi.
- Düşünebilme yeteneğine sahip her varlık kimi zaman bilimin canlıyla cansız arasında çektiği sınıra, insanoğlunca çekilmiş tüm şuurlara olduğu gibi, düzmece ya da artık eskimiş gözüyle bakardı. Bu ayrıma karşı insanoğlunun bilinçaltında belirginleşen başkaldırı kendini "ölü varlık" kavramının çerçevesinde açığa vururdu. Bir şeyi "ölü" diye nitelendirmek, bir zamanlar onunda bir yaşamı olduğunu kabullenmekten başka bir şey değildir.
- Süreklilik niteliğini özünde taşıyan zamandan kaçabilmenin bir tek yolu vardır insanoğlu için: arada sırada zamanın akışına gözlerini kapamak ve böylece görüldüğünde bize yabancı, itici gelmemesi için onu taşınabilir parçalarına bölmek.
- ... yani varolmak, algılanmak demekti; algılanmayan bir nesnenin varlığından söz edebilme olanağı yoktu.
- Gerçekten erdem sahibi olan kişi, sevdiğinin önünde kendini olduğundan büyük gösterme çabasına düşmezdi. Doğal bir eğilimin, bir tutkunun varlığına sevileni inandırmak, hiç mi hiç gerekli değildi. İş sevdiğini, sanki yaptığı bir işmiş gibi göstermeye kalkışmaksızın korumasını bilmekteydi.
- Yapıyorlar, ama ne yaptıklarının bilincinde değiller, birtakım alışkanlıklar edinmişler, ama bunu nedenini bilmiyorlar: kitleden ayrılamayan, koyun gibi onun peşinden gidenler için doğaldır bunların tümü.