- Meryemin oğlu şimdi, yeryüzünün, yurdu olduğunu duyuyordu, başka yurdu yoktu onun; insanlar onun çölüydü; başka çöl yoktu.
- "Yüreğimse, efendim, bütün kadınların yürekleri gibi acıyla dolu," dedi Meryem.
- Sonra kalbim yavaş yavaş hırçınlaşmaya başladı, karanlık sesler yükseliyordu içimde. Kimin seslendiğini biliyordum. Bir an yalnız kalsam, içimde adlandırılamaz isteklerle, şiddetle, dengesiz umutlarla korkmuş bir halde kükrer; kükrer ve benden kurtuluş beklerdi. (Sayfa-50)
- İnsanoğlunun ruhu neye benzer? diye sorup duruyordum kendi kendime, Francesco?nun solgun yüzüne, vücudunu baştan başa kaplayan ürpertilere bakarak. İnsan ruhu neye benziyor? Yumurta dolu bir yuvaya mı? Göklere bakarak, yağmur bekleyen susuz toprağa mı? İnsan ruhu bir ?Ah!? idi, yeryüzünden yükselen bir inilti, ateşte pişen ama bazen de çatlayan bir kil.
- ?Nedir sevgi? Sadece acıma değil, iyilik değil. Acımada iki şey vardır: Verenle alan. Sevgide tek şey vardır; ikisi birleşir, ayrılmaz olurlar. ?Ben? ile ?sen? yok olur. Sevmek demek insanın kendini sevgilide kaybetmesi demektir.??
- Zamanın her şeye vakti vardır.
- Kötülüğü iyilikle karşılamaktan daha ağır bir ceza olamaz. Erdem bile ılımlı olmayı gerektirir; yoksa küstahlığa döner.
- Şeytandan kurtulmak mümkün; ama insanlardan, hiçbir zaman!
- Ne kadar aşağılara inersen, o kadar hızlı yükseğe çıkarsın.
- Gönlümün derinlerinde istemediğim şeyi biliyorum; ama ne istediğimi bilmiyorum.