Nermi Uygur
- Doğum: 1925
- Ölüm: 2005
- Pendik'te başladığı ilkokulu Büyükada İlkokulunda tamamladı. Galatasaray Lisesi'nin Latince Bölümü'nü 1944 yılında bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü'nden 1948 senesinde mezun oldu. Köln Üniversitesi'nden mezun olan Profesör Nermi Uygur, 1950 yılının Ocak ayında İstanbul Üniversitesi'nde ... (devamı)
- Vermek katmaktır, başkasına katarken özümüze katmaktır. Katmaksa, duran bir varlığa bir şey eklemek değil, o varlığı değiştirmektir. Ancak bu anlamda veren kendini aşar.
- Vermek katmaktır, başkasına katarken özümüze katmaktır. Katmaksa, duran bir varlığa bir şey eklemek değil, o varlığı değiştirmektir. Ancak bu anlamda veren kendini aşar.
- Dörtyana sözümona bilgelikler savurmak başka şey, eli ayağı düzgün bir yaşama-felsefesi ortaya koymak başka şey.
- Çalım için dağa çıkmak, - çalım için yazıp çizmek. Çıkılmasa da, yazılmasa da olur.
- Az çabayla çok bilmek - dönüp dolaşıp böyle tanımlanıyor düşünme ekonomisi. Açıklamalarını yalın tutacaksın, her yönüyle evrenin yapısı yalındır da ondan; bunu yaptın mı düşünce-ekonomisine uyuyorsun demektir; her çeşit bilmede, her çeşit kültür dalında geçerli bir ilkedir bu.
- Düşünmek: herkesin yürüdüğü yollardan başka yollarda yürüme yürekliliği göstermeyi gerektirir. O yollar dönüp dolaşıp herkesin gittiği yola götürse bile, hazır yolların sürüyle yolcusu ile kendi yolunu açan tek yolcu arasında büyük ayrılıklar vardır.
- Gelip geçici olanı sevmemek yaşamdan kaçmaktır.
- Belki de en "akıllıca" şey, akıl olmaktan çıkıp sezgiye dönüşmek, başkalaşmak, düpedüz akıldan vazgeçerek daha yüksek bir akla ulaşmaktır.
- Doğa en ilk öğretmen: coşmayı, alçakgönüllülüğü, unutmayı, anımsamayı, güvenmeyi, azla yetinmeyi, dürüstlüğü, bağlanmayı, aldırışsızlığı, beklemeyi, sevmeyi - daha nice nice şeyi, isterse doğadan öğrenebilir insan. Nice "kötülükler" iyilik doğada.
- İşte her çeşit zorbalığın özü, özeti: "Tüm evreni sen de benim gördüğüm gibi göreceksin!"