- Evet, sadece bir yaya gezginim, yeryüzünde bir derviş! Ya siz, siz daha fazla bir şey misiniz?
- Oh, öylesine fani ki insan, varlığının asıl güvenini gördüğü yerde bile, kendi varoluşunun tek gerçek etkisini yaptığı yerde, sevdiklerinin hatıralarında, ruhlarında bile sönüp, yitmek zorunda, hem de onca tez!
- Tanrı biliyor! çokça bir daha uyanmamak dileğiyle, hatta umuduyla yatağa uzanıyorum: ve sabahleyin gözlerimi açıp, yine güneşi görünce, perişan oluyorum. Ah, sağı solu belli olmayan biri olabilsem de, suçu havadan bilsem, bir üçüncü kişiye atsam, başarısızlıkla biten bir girişimi bahane etsem, o zaman üstümdeki bu isteksizliğin dayanılmaz yükü belki yarı yarıya inerdi. Vay halime! bütün suçun yalnızca kendimde olduğunu, çok açık hissediyorum, - suç değil! Yeter, bütün sefilliğin kaynağının içimde gizli olması, tıpkı bir zamanlar bütün saadetlerin kaynağı gibi. Bir zamanlar duyumsamanın bütün doluluğuyla süzülüp duran, her adımda bir cennet bulan, bütün dünyayı sevgi dolu sarmalayacak bir yüreği olan aynı kişi değil miyim artık?
- Nedir insan, o övülmüş yarı Tanrı! En fazla ihtiyacı olduğu yerde, gücü güdük değil mi? Ve sevinçten uçsa da, üzüntüden batsa da, her iki halde de işte orada durdurulmuyor mu, yittiğini sandığı sonsuzluğun bolluğunda kör, soğuk bilince tekrar geri sürülmüyor mu?
- Kendinden yakınabilen insanlar ne anlaşılmazdır.
- Ama saygınlıklarını korumak için kendilerinin halktan uzak durması gerektiğini düşünenler, en az, düşmanın karşısında ölüm korkusuyla gizlenenler kadar yerilmeyi hak ederler kanısındayım.
- Kendi kendime, sen bir delisin, diyorum. Artık hiçbir yerde bulunmayan bir şey arıyorsun.
- Kendi içime dönüyorum ve orada bir âlem buluyorum.
- Çocuklar gibi yaşayanlar, en mutlu kişilerdir.
- Alçakgönüllülüğü içinde, her şeyin nereye varacağını anlayan; bahçesini cennete çevirmesini bilen mutlu insanlar, bir bahtsızın bile ağır bir yük altında yılmadan nasıl yolunda yürüdüğünü, herkesin hep birlikte güneş ışığını bir dakikacık daha görmeye çalıştığını fark eden kimse sükûnete erişmiştir.