- Şu kokuşuk bok yığını dünyada hiçbir şeyden emin olamıyoruz ana sevgisinden başka... 308
- - Tanrı yardımcı olsun, dedi gülerek. Doktorun emri böyle. - İçki içmeyeceksem, içmeye zorlayın, çünkü canım çekiyor, dedi. Sayfa:18-19
- Düşüncelere işkence edilen bir çağda yaşıyoruz; eski neslin sahip olduğu misafirperverlik, mizah anlayışı, insanlık gibi niteliklerin, bu eğitimli ve üstün eğitimli yeni nesilde olmadığından korkuyorum. Sayfa:44
- O zamana kadar kendi kafasının kaba ve bireysel hastalığı sandığı şeylerin izlerini dış dünyada bulmak onu sarsıyordu. -James Joyce/ Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi
- Tolstoy'un dediği gibi, Öncelikle "ne yapmalıyız?" sorusu gelecektir.Öncelikle zihnimizi riyakarlıktan arındırmalı, destek olarak ortaya sürdüğümüz sahtekarlıklarımızı bertaraf etmeliyiz..
- Resim ; yoğun, sessizce dramatik; hayatın ikilemine ve karmaşasına katılmak için sanki sihirli bir değnek bekliyormuş gibi mükemmel bir bütünlük oluşturmaktadır..
- Genç yüreklerin ağlayışını duydum Göz süren küreğin üstündeki aşk nöbeti Ve kırlardaki çimenlerin yakarışını duydum! Yok artık, dönüşü yok artık. Ah , ah yakaran çimenler, Nafile, aşkın dalgalandırdığı sancaklarınızın yası! Yok artık o geçen rüzgarın Dönüşü, artık dönüşü yok. Sayfa:13
- Gözleri düşüncelerimi içti: ve kadınlığının nemli, ılık, teslimiyetçi, kollarını açmış bekleyen karanlığına ruhum kendi kendinde eriyerek boşaldı, bereketli tohumunu saçtı, seller gibi taşırdı... Sayfa:41
- Huruşen kalbime dolduğunda aşk Olmaz umurumda yarınlar. Her şey yitti şimdi. O güzelim endamını ilk gördüğüm zaman Acılarım uçup gitmişti sanki. Ümit dolu haz dolu Ama heyhat, beyhude bir rüya imiş. Bir ümit ışığı... Sevdalı bakışların... Büyülerken gözlerimi... Gel yitirdiğim sen! Gel sevgilim sen! Bana
- ?Ruhlarımız, günahlarımızla utanç yaralı, bize sımsıkı yapışıyorlar, sevgilisine sıkı sıkı sarılan bir kadın gibi, daha sıkı, daha da sıkı...?