- Artık ağlama,yaşlı çoban,artık ağlama
Yas tuttuğun Lycidas ölmedi,zira,
Sudan örtünün altına batmışsa da
O'nun aziz kurdetiyle dalgaların üzerinde yürüdü,
O'nun aziz kudretiyle...
2-55 - İbni Rüşt ile Moses Maimonides, tavırları hareketleri karanlık ,alaycı ayinlerinde dünyanın esrarengiz ruhunu yalabıtan,aydınlığın kavrayamadığı bir aydınlıkla ışıyan bir karanlık bu iki insanda çekip gitmiş bu dünyadan.
2-57 - On iki havari tüm putperestlere vaaz vermişler ,solgun firfiri peluş kutusunda asude :Dipsiz Dünya.
2-58 - Ben söyleyeyim, dedi alayişle,onu en çok gururlandıran iftiharını.Hiç kimseye borçuk yok.
Ağzını öpeyim,ağzını öpeyim.
Hiç kimseye borcum yok.Hayatımda bir şilin bile ödünç almış değilim.Bunu hissedebiliyor musun?Hiç borcum yok benim.Söyle ha,
2-60 - Tüccar dediğin,dedi Stephen,ucuza alıp pahalıya satan bir kimsedir,ister yahudi olsun ister olmasın öyle değil mi ?
Işığa karşı günah işlediler,dedi Mr. Deasy ağırbaşlılıkla.Gözlerindeki zulmeti görebilirsin.nu güne kadar dünya üzerinde başıboş dolaşmalarının nedeni de budur.
2-63 - Tarih, dedi Stephen, uyanarak kurtulmaya çalıştığım bir karabasandır benim.
2-64 - Kim bilir? dedi.Öğrenmek için mütevazi olmak gerek.Ancak hayat en büyük öğretmendir.
2-65 - Hayır. Tanrım! Kaidesinden sarkan uçurumdan düşersem,kaçınılmazcasına çarpmış olurum.!Karanlıkta ne güzel gidiyorum.
3-67 - Şimdi gör .Her şey sen olmadan da hep orada ve sonsuza dek olacak, dipsiz dünya.
3-68 - Etrafında esintiler onu hırpalarcasına oynaşıyordu, ısırıcı,sabırsız esintiler.Gelmekteler,dalgalar .Akyeleli denizatları,kemire kopara yaldırak yeldizginli ,Mananaan'ın küheylanları.
3-68