- Sonra coşuyor içimden. Hiç yazmamıştım bunu. Niçin? Benim sevincim başka sevinç. İkisi de sevinç ama. Evet. Sevinçtir herhal. Müziğin var olması sevincini gösterir.
11-326 - Nedametin ve ıstırabın müzehhep, titreyen sesi ağır ağır yayıldı. Ben'in tövbekar sakalı duruldu. Tanrı adına diz çöktü.
11-328 - Müziğin güzelliğini iki kez dinlemeden anlayamazsın. Doğa kadını göz açıp kapayıncaya dek. Tanrı ülkeyi yaratmış insan ise müziği.
11-329 - Akorlar uyum içinde birleşti. Son derece hüzün. Ama böyleydi kader.
11-331 - Batıdan ve doğudan esen mülayim rüzgarlar minare gibi ağaçların güzelim yapraklarını, hafif hafif salınan firavuninciri ağaçlarını, lübnan selvilerini, muazzam çınarları, öjenik okaliptüs velhasıl o yöreyi baştan başa kaplayan ağaçlar aleminin daha nice bezeklerini dört bir yana doğru dalgalandırırmış.
12-339 - İçlerinde bir gözyaşıyla bir gülümsemenin egemenlik için sürekli savaşım verdiği gözleri iri göbekli bir karnıbahar büyüklüğündeydi.
12-341 - Kendi alnımın teri, dediydi Joe. Kaynağını gösteren de basiretli bir vatandaştır.
12-343 - Ölen kimselerde Nefsine hakim olma hırsı epey güçlü olurmuş . . .
12-350 - Sevdiğimiz dostlar bizim tarafta, nefretlik düşmanlarımızsa karşımızda.
12-351 - Aşığa Bağdat sorulur mu ?
12-358