- Wood rıgtımı duvarındaki savaktan poddle ırmağı biat eden mayi gerizden bir dil gibi sarkmakta.
10-295 - Ayartıcı.Tatlı dil. Ama bak. Parlak yıldızlar sönmekte. Notalar yanıtı cıvıldıyor.
11-298 - Aşkın yitirilişinin, yaşamın, aşk sabahlarının nağmelerini okumaya çağırdı.
11-307 - Zıngıldayan nağmeler havadan ayrıldı, gene buluştu, yitik akor, yitirip buldu gene, sendeleye sendeleye.
11-309 - Yok olsun gam ü kasavet.
11-310 - Son bir elveda. Denize uzanan bir burun, kabaran dalgaların üzerinde yelkenler, bir gemi.Elveda. Burunda, rüzgarda dalgalanan peçesiyle rüzgarlarla sarmaş dolaş, güzel bir kız.
11-314 - Sonra bezginliğinden sıyrılarak ıstırap çığlığını bastırdı Lionel, aşkını geri getirmek amacıyla derinleşen ama yükselen armonik nağmeler yüklü dominant bir iştirak çığlığı.
11-319 - Huruşan kalbine dolduğunda aşk...
Olmaz umurumda yarınlar.
Her şey yitti şimdi.
O güzelim endamını ilk gördüğüm zaman ben...
Acılarım uçup gitmişti sanki.
Ümit dolu haz dolu...
Ama heyhat, beyhude bir rüya imiş...
Bir ümit ışığı...
Sevdalı bakışların...
büyülerken gözlerimi...
Gel yitirdiğim sen!
Gel sevgilim sen!
Bana!
11-313-319 - Melodi tesadüfen çıkar ortaya içinde bulunduğu haleti ruhiye ye bağlı bir şey.
11-322 - Son derece şairane o hüzünlü ilgili. Müziğin sayesinde. Müziğin büyüsü var. Demiş Shakespeare. Alıntılar yıl boyunca her gün. Olmak yada olmamak. Anında bilgeliktir.
11-324