- Fark etmek acıydı ama gerekliydi.
- ??Rahatlamış görünmek kolaydır; fakat rahatlamış hissetmek o kadar da kolay değildir. Kendinizi rahatlamak için zorlamak, yapabileceğiniz en kötü şeydir; çünkü bu şekilde sadece vücut gerginliğinizi arttırır ve gerçek rahatlamadan çok uzaklaşırsınız.??
- ??Konuşamamak, insanlarla sıradan ilişkiler kurmamda her zaman en büyük engel olmuştur. Bana en acı veren engelimdi ; çünkü konuşma olmazsa insan kaybolmuş gibidir, milyonlarca şey söylemek isterken bir kelime bile edemez. Yazmam gayet iyiydi, fakat sadece yazılı kelimelerle anlatılamayan, 'hissettirilen eden' bazı duygular vardır. Yazmak, ölümsüz olabilir ama sesin yaptığı gibi iki insan arasındaki boşluğu kapatan bir köprü kuramaz. Bir arkadaşımla tartışmayı ya da bir kızla birkaç dakika sohbet etmeyi, dünyadaki en iyi kitabı yazmaya tercih ederdim??
- ??Daha önce pek fazla okumuyordum. Kitaplar evimizde pek sık görülmezdi. Ekmeğin daha önemli olduğu düşünülürdü. Karnımızı doyurmak zihinlerimizi doyurmaktan daha önemli bir işti.??
- ??Bu büyük 'hayat planı'nda hepimizin, en küçüğümüzün bile, önemli olduğumuzu, çünkü hepimizin onun bir parçası olduğumuzu ve en küçük bilinmeyenlerin bile önemli olduğunu, çünkü bunların büyükleri bir arada tuttuğunu göstermişti bana. Bu anlayış sırasında, ne kadar küçük olursa olsun, benim de bir rolüm olduğunu gördüm.??
- ??Herkesin yapacak bir şeyi vardı, onları meşgul edecek, zihinlerini ve ellerini faal tutacak şeyler. Hayatlarını bir bütün kılacak ilgi alanları, faaliyetleri ve amaçları vardı; bütün bunlar enerjilerine doğal bir kaynak ve doğal bir ifade ortamı sağlıyordu. Benimse yalnızca sol ayağım vardı.??
- İnanmak bir şeydi, kanıt başka bir şey.
- Yalnızdım. Kendi dünyana hapsolmuştum, diğerleriyle iletişim kuramiyordum; varlığımı onların varlığından ayıran, beni onlarin hayatları ve faliyetleri dışında tutan camdan bir duvar vardı sanki.
- Karnımızı doyurmak zihinlerimizi doyurmaktan daha önemli bir işti.
- Bir yerde bir sorun olduğunu biliyordum, çünkü anlatmaya başlamadan önce düşüncelerim gayet netti. Ancak anlatmaya başladığımda bulanıklaşıyor, zihnimde rüzgarda uçuşan yapraklar gibi dağılıyorlardı. Hepsini toparlıyor ve devam ediyordum. Kafa karışıklığım yüzünden aklımı kaçıracaktım.