- Birkaç gün sonra Lourdes sadece bir anı olmuştu ve büyü bozulduğunda hayatın sıkıcılığı ve anlamsızlığının farkına vararak tekrar kendime gelmiştim. Lourdes bitmişti ve ben eskisi gibiydim
- Annemle benim aramda bile, birbirimize ulaşmamızı engelleyen camdan bir duvar oluşmuştu
- Mona, gideceği dansı unutmuş, elindeki pudra süngeriyle oynarken aptal aptal bana bakıyordu. Peter, sevgili Peter ise çayına şeker yerine iki kaşık tuz atmıştı.
- Charles Dickens en iyi arkadaşımdı hâlâ. Altı veya yedi kitabını hızla okumuştum. En sevdiğim ise David Copperfield'dı
- Birilerinin sırtında gezmeyi sevmiyordum, bu benim için biraz aşağılayıcı bir şeydi ve kendimi bu şekilde aptal gibi hissetmek istemiyordum. Taksiye sürünerek gitmeyi buna tercih ederdim
- Kalbim mutluluktan fırlayacaktı. İyileşecektim. Artık hiçbir şeyin önemi yoktu!
- "Önce büyük bir fedakârlık yapmalısın. Hiçbir şey yapmadan iyileşmen imkânsız, biliyorsun, bu yüzden artık sol ayağını asla kullanmayacaksın."
- Bir sürü kedi yavrusu içinde kendimi bir fil gibi hissediyordum ve böyle göründüğünden de emindim
- Birbirimize sürekli yazıyorduk, benimki hayal dolu, gerçek dışı mektuplardı, onunkiyse zekiceydi
- Günün karmaşasından ve hummalı yoğunluğundan kurtulduğumuzda, bilinçli bir çaba veya zihinsel irade göstermeksizin pişmanlıklar ve mutluluklarla dolu hayallere dalarız?