Benimse sadece sol ayağım vardı.
Hayal kırıklığıyla dolu çabalar ve küçücük düşünceler dışında hiçbir şeyim kalmamıştı.
Bir örümceğin kesilmiş iki bacağının, ikisinden birinde yaşam olduğu sürece birbirinden ayrı olsalar bile hareket edebileceği gibi bir şeydi bu.
Kalemi heybetlice alıp ihtişamlı bir şekilde başladım. 'İlgilenecek birilerine, kimsenin ilgilenmeyeceğini bilsem de... ' Bunun harika bir açılış cümlesi olduğunu düşündüm
Babam biraz sarhoşken diğerlerinin önünde beni göstererek "duvar örme işinde hepinizden daha iyi" derdi
Çarpık ağzım, dolaşık ellerim ve kullanışsız gövdemden dolayı bütün dünyaya kırgındım.
Kitaplar bizim evimizde nadir rastlanan bir şeydi. Ekmeğin daha önemli bir şey olduğu düşünülürdü. Midelerimizi doldurmak zihinlerimizi beslemeye oranla daha önemli bir şeydi.
Bunlar hayali ve hüzünlü düşüncelerle doluydu, bunları gerçekten yazıyor olmaktan zevk alıyor olsam da beni üzüyordu; çünkü belki de bu kadar güzel hayal ediyor olsam da bunları gerçek hayatta hiç yaşayamayacağımı düşünüyordum.
Büyüdükçe etrafımı çeviren duvarlara hapis olmuştum. Özgür olmayı o kadar özlemiştim ki; bağları koparıp kaçmayı deliler gibi özlemiştim.
Chopin en sevdiğim oldu, fırsatım olsa bütün gün onun piyano müziğini dinleyebilirdim.
Nazan Bekiroğlu
Charles Darwin
Tomris Uyar
Hakan Günday
Engin Geçtan
Nurdan Gürbilek
Yalçın Tosun
Colleen Hoover
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski