- Hayat savaştır. Daha çok, daha çok toprak. Hayat savaş değilse hiçbir şey değildir. Toprak savaşıysa, savaşların en kutsalıdır, insanoğlu bu dünyada bir de savaşmıyorsa, ne işe yarar? Ottan çöpten ne farkı olur? Ama toprak savaşı da gittikçe güçleşiyordu. Bu toprağa, Çukurovaya, Anavarzaya, sıcağa, saz evlere yerleşmeye düşman, toprağa zorla çakılmış iskan Türkmenleri gittikçe topraktan başka çareleri olmadığını anlıyorlardı... Şimdiyse durum epey değişmişti. Şu saz evlerde oturanlar toprak için kan bile dökebilirlerdi. Ali Safa Bey bir şeye çok yanıp ya?ılıyordu, işini daha gizli görebilirdi. Hırsıyla, toprağa verdiği değerle, köylülerin gözlerini açan kendisiydi. Gözleri açılmış köylülerle savaşmak çok daha zordu, ama tatlıydı. İnsanlığa yaraşır bir davranıştı. Ve toprağı, bu kadar değerli bir şeyi elde etmek o kadar kolay olmamalıydı. - İnce Memed 2
- Ferhat Hoca, zulme karşı koymamak kafirliktir diyordu. Çocuğunun rızkını, baba yurdunu korumamak, bırakıp gurbet ellere düşmek kafirliktir . Zulme karşı koymamak, zalime ortak olmaktır. Korkmak, korkudan dolayı yılmak kafirliktir. Yoksa köy yarı yarıya boşaliyordu. Allah bize de sahip gönderecek, diyordu. Bakın o nasıl geldi köye, onu tutamadık. Şahini bizim elimizden uçurduk . O burda olsaydı, bütün işler başımıza gelir miydi? Zeynel hem Ferhat Hocayı dinliyor, hem: Hiç diyordu. Bu başlangıç daha. Daha neler, neler, neler de neler! Korkmak kafirlik mi değil mi? korkma da görelim Ferhat Hoca diyor, meydan okuyordu. Ferhat Hoca hiç karşılık vermiyor, yalnız: Allah yoksulunu yalnız bırakmayacak diyor, büyük imanını sesinde topluyordu . Allah zulme karşı koyanlarla her zaman birlik olmuştur . Yoksa yeryüzünde zulüm bu kadar azalır miydi? - İnce Memed 2
- Ben biliyorum ki, efsane öyle okumuşluğa falan bakmaz. Efsane insanoğlunun içindedir. Ölüm gibi, arılık gibi, korku gibi temellidir insanda. İnsanoğlu yaratıcıdır. sıkışınca taşı un eder, kayaları deler, toprağın altını üstüne getirir, en umulmaz yerden kendine bir dost çıkarır. Yani insanoğlu yaratmadan edemez.
- Apak uzun sakallı, çok uzun boylu, küçük ela gözlü, uzun yüzlü birisiydi. Esmer yüzündeki elmacık kemikleri cikikti. Cuk Cuk Cuk yaparak, boynunu kivratarak Aliyi karşıladı. Duyduk dedi başına gelenleri. Aldırma, üzülme, insan olanın başına akla gelmedik iyilik de gelir, kötülük de... İnsan, insandan her şeyi beklemeli. - İnce Memed 3
- Ben ölümden korkmuyorum. Ölüm bizim bugün değilse de yarın erken geç yolumuzdur. Ondan korkan insan olamaz. Ben kurşunla ölmekten korkmuyorum. Benim derdim başka... Battal Ağa, onu can kulağıyla her sözüne önem verdiğini belli ederek dinliyordu. Benim derdim büyük dert. Allah kimsenin başına vermesin böyle bir derdi. Düşman başına bile. Ben Abdi Ağayi öldürdüm, onun yerine Kel Hamza geldi. Onu da öldürdüm. Şimdiye kadar onun yerine birisi gelmiştir, onu da öldürdüm diyelim, bak Kerim oğlunun da başına Sabit bey konuvermus. Senin başında da molla duran efendi var... benim bütün bu oldurmelerim neye yaradı, bunu desene battal ağam. Binini öldürsem, iki bini gelecek. Battal ağa kahkaha ile gülünce memed bir tuhaf oldu. Şimdi anladım senin derdini dedi battal ağa. Sen de beni iyice bir dinle ince memed. Diz üstü durup sesini diklesturdi. İnce Memed öldürülecek onun yerine ali memed gelecek... o da, o da... sen ne sanıyorsun oğlum memed, ince memed ler bitecek mi sanıyorsun? Her insanın içinde bir mecbur kurdu , bir korogluluk kurdu var. İnsanoğlunun içinde bu kurt oldukça insanoğlu ne olursa olsun yenilmeyecek. O kurt insanoğlunun şah damarı atan yüreğidir. Senin içindeki kurt da , işte insanlığın bu kurdudur. Battal ağa ne söylerse söylesin, sonunda ona hak veriyordu.
- İnsanın içindeki adalet duygusunu koreltirsek, insanın insana saygısı kalmaz. İnsanın insana itimadi, hürmeti kalmayınca da bir yerde insanlık çok şey kaybeder, hayat çirkinleşir - İnce Memed 3
- Burada yılan var mı Müslüm? Var, dedi çocuk. Ararsan bir sarı çıyan, bir kırkayak bulursun eğlenmek için. Sağlıcakla kal, ben hemen gider dönerim. Sel yatağına girince gözden yitti. O gözden yitince İnce Memed de denize gözlerini dikti. Uzaklarda, yelkenleri şişmiş büyük bir yelkenli suzuluyordu. Müslüm gittiği yerden ikindi üstü geri döndü. Memed oturduğu yerden hiç kipurdamamis, gözlerini denize dikmiş öyle kalmıştı. Muslumu görünce irkilerek ayağa fırladı. Müslüm, dedi. İnsan bu denizin karşısında küçülüyor, küçülüyor, iğne ucu kadar kalıyor. Denizi ilk görünce hep böyle olur dedi Müslüm. Dağı görünce de öyle oluyor. ... Bu çaba , bu kavga , bu kaçıp kovalama niye ki. İnsan bir iğne ucu kadar kalınca? Orasını bilemem dedi Muslum. Eğer Abdulselam hocadan biraz sual edersen selamı var. O ağaç neymiş sen biliyor musun? Koku gökte, dalları yerde tuttu? Ne demekmiş o ağaç? Hoca bana okudu, o mektupta Ferhat Hoca diyormuş ki, bu gelen öyle bir adamdır ki benim canımdan ileridur, senin de canından ileri olacak. Yer yarilmadan, dünya tersine dönmeden, ağaçlar koku göklerde bitmeden hiçbir surette bu gelen konuğun kılına, o Çukurova dedikleri yerde kimse dokunamayacaktir. O ne isterse her isteği yerine getirile... tamam mı? Tamam dedi, ince memed - İnce Memed 4
- İnsan olmak, çok zor. Dünyada çok şey kolay da, insan olmak zor.
- İnsanlara umut vermek iyidir de , o umudun altından kalkamamak kötüdür. Umudun ölmesi, insanın ölmesinden daha beterdir. İnsan ölür, ölüm haktır. En kötüsü, beteri, dayanılmaz i umudun olmesidir
- Yüzbaşı, Türkiye Cumhuriyeti o alçakların tepelerine balyoz gibi inecektir. O yılanı, Anacık Sultan denilen o zilliyi, o çıngıraklı yılanı hemen istiyorum. O, aşıkları da... Tanrım o Kıvrak Ali'yi, biz İstiklal Harbinde carpisirken, o da bir elinde silah, bir elinde saz bizimle birlikte düşmana karşı çarpışıyordu. Şimdi eskiyalar birlik olmuş öyle mi? Öyle dedi Zulfu. Bunların hepsini Anacık Sultan idare ediyor. O da dışardan emir alıyor. İrticanin başı ezilmedi daha. Eskiyasi, aşağı, hocası, hacisiyla genç, çiçeği burnundaki Cumhuriyetimize saldırıyorlar. Kökü binlerce yıllık yıkıcı propagandalariyla altımızı oyuyorlar. Karşımızda İnce Memed yok, irtica var. - İnce Memed 4