- El ele hiç kıpırdamadan öyle kaldılar, yürek yüreğe. Gecenin sessizliğinde birbirlerinin kanlarının süzülüşünü bile duyuyorlardı.
- Bütün bu olanlar şaşırtıyordu onu. Bu insanlar, ne insanlar böyle? Faydalarının dışında gözleri dünyayı görmüyor. Görmüyor değil, bir kuruş için bir insana kıyabiliyorlar. Her yıl, sırf çeltik yüzünden binlerce kişi, çocuk ölüyor. Onlara analar "Katiller" diye bağırıyorlar. Onlar gene tınmıyorlar. Bir kasaba halkı ellerinden zar ağlıyor. Onlara, yüzlerine karşı değil ama, arkadan arkaya düşman kesilmiş. Çok zaman, yalın ayak, başıkabak, imanına tak demiş bir köylü, çarşının orta yerinde bir çeltikçi ağasının suratına kinini kusuveriyor. Zehir gibi. Öteki oralı bile olmuyor.
- Tepeler ağarmaya doğru... Kuşlar uçuşmaya başladı. Kuş sesleri başladı. Aydınlık usuldan usuldan ortalığı alıyordu. Dört yan seçilmeye başlayınca kendine geldi. Yürümeye başladı. Evden çıktı çıkalı hep yürüyordu zaten. Yürümekte başka bir şey düşünmüyordu. Ama nereye gidiyordu? Bu onun birinci gurbete çıkışı değildi. Böyle uzun uzun, ovaları, yolları, belleri, dağları bundan önce de yürütmüştür. Bundan önceki çıkışlarında da nereye gittiğini bilmiyordu. Nereye gittiğini bilmemesi hoşuna gidiyordu. Yeni yüzler, yeni dünyalar görmek onu kendine çekiyordu. Yeni yeni insanlara, yeni yeni şeyler söylemek...
- Karacaoğlan o kaçarken böyle söylüyordu belki. Ayağının dibindeki çiçeklere baktı baktı... Etinde sıcaklığı, gözlerinde hayali kaldı. Arkasından bakakaldı. AK çimende gölgesi kaldı. Rüzgarda kokusu kaldı. Ormanda yalnız başına kaldı. Döndü kaldı. Dertlendi kaldı.
- 5. " İnsanları sözleriyle değil, hareketleriyle ölç! Ondan sonra da arkadaş olabileceğin insanı seç. İpin ucunu bir verirsen ellerine yandığın günün resmidir. "
- " İnsanları sözleriyle değil, hareketleriyle ölç! Ondan sonra da arkadaş olabileceğin insanı seç. İpin ucunu bir verirsen ellerine yandığın günün resmidir. "
- El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar.
- "Dünyanın bütün kötülüklerine baş kaldır. Bazen senin iyiliğin başkasının kötülüğüne de olabilir. Kendi iyiliğine de baş kaldır?"
- İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli. İnce Memed 1, Yaşar Kemal (Sayfa 18)
- " Kanun kağıtlarda kaldı. Böyle yaz... " -İnce Memed