Birinci bilgi; En az kendini düşündüğün kadar karşındaki insanı da düşün. Böyle olursa aşkın karşılık bulur. İkinci bilgi; Davranışlarının doğal sonucunu yaşamaya fırsat ver. Örneğin, eşiniz size hakaret etti ise özür dilemesini beklediğinizi ona hissettirin. Üçüncü bilgi; Otantik aşık en iyi ifade eden kelime şefkattir. Çünkü şefkatte karşılık beklentisi yoktur, ücret istenmez. Dördüncü bilgi; Ağlamak sorunu çözmez. İçinde ağlama olan aşklar ücret ve karşılık görme beklentisini ifade eder. Maşukunu kusurları ile seven ağlamaz, kabullenir. Beşinci bilgi; Sözlerinin ve davranışlarının sorumluluğunu üstlen. Altıncı bilgi; Kontrol edemediğin veya gücünün yetemeyeceği bir şeye aşık olduysan kavuşma imkanı olmadığı için ömür boyu aşk kurbanı olarak yaşayacağını kabullen. Yedinci bilgi; Sevdiğinle çatışma yaşıyorsan dürüstçe mücadele et. İstediğini söyleyen istemediğini duyar, istediğini yapan istemediğini yaşar kuralını unutma. İyi ve dürüst bir kavga, insanı şaşırtan ve üzen şeyleri çıkardığı için aşka ümit verici etki katar. Sekizinci bilgi; Eskimez aşklar sıradan yaşantıyı şaşırtıcı keşiflerle süsleyenlere isabet eder. "Seni ne heyecanlandırır,ölmeden önce ne yapmak istersin, gizli hayalin ne, beni neden seviyorsun,şu anda ne düşünüyorsun?" gibi sorular uzun ilişki körlüklerini gideren keşif yolculuklarıdır. Dokuzuncu bilgi; Taktir,övgü, onay ve iltifat sözleri kullanmak sevdiğine ikram etmek değildir, birlikte yaşamanın kirasını ödemektir. İlişkinin kirasını ödemeyen, iyi ilişkiyi hak etmiyor demektir. Onuncu bilgi; Bediüzzaman "Aşk çekici bir güzelliğe yönelmiş çılgın bir cazibedir" diyor. Aşkı ebedileştirmek için mecazi aşkı hakiki aşka çevirmek, yani aşık olunan kişinin ilahi ve sonsuz güzelliğin bu dünyadaki bir yansıması olduğunu düşünerek sevme sırrının unutmamak gerekir. Böylece cezbenize mesafe koyarsanız aşkı çılgınlaştırmış olursunuz. Yanmadan içiniz ısınabilir,sonsuz hayata kavuşma ümidiyle aşkınızı canlı kalır.

İnsanoğlu aşkta sonsuzluk varsayımını arzular.

Aşkın tek bir tanımının olmamasının nedenlerinden biri de kişilik özelliklerimizdir. Aşk hangi kaba koyarsanız o kabın şeklini alır. O kap insan karakteridir, akıl, muhakeme, algılama, yargılama, bütün bunlar aşkı şekillendiren kişiye özel değişkenlerdir.

Aşk o kadar kuvvetli bir duygu olarak gelir ki insana, kaybedilmesi halinde ortaya çıkacak boşluk ister istemez kişiyi korkutur. Aşkla gelen acı, yaşamın akışını yerle bir eder. Tutkulu bir aşık o halde yaşamını nasıl idame ettirir?

Kalp insanın çekirdeğidir demiştik. Muhabbette de kalbin çekirdeğidir.

Nasıl bir kalp insanın çekirdeğiyse, insan da varlığın çekirdeğidir. O halde sevgi-aşk-muhabbet özün özü, çekirdeğin çekirdeğidir. O yüzden tüm güzel duyguları kendi içinde toplar.

Nedir vecd? İçinde hüzün barındıran aşktır o. Bizim kültürümüzde hüzün yüceltilir.

Aşk cinnet ile cennet arasında bir köprüdür.

Aşırı sevgi aklı örter. İnsan faydayı, zararı göremez olur. Göremediği içinde nasihat dinlemez.

Cünun geçici bir haldir.