- 1980'lerin sonunda Anadolu'da görev yaptığım bir yerde "Eksik etekten doktor olmaz." diye düşünüp kadın doktora gitmek istemeyen hastalar vardı. Buradaki "eksik etek" tabiriyle kastedilen şey,aslında kadın kimliği ile cinsel kimliğin eşitlenmesiydi.
- Kadın daha çok tüketen konumunda olduğu için, tasarruf bilinci onda iyi yerleşmelidir. Ayrıca geleneksel kültürümüzdeki "Yuvayı dişi kuş yapar." anlayışı, kadının tutumlu olması ve savurganlıktan kaçınmasına yapılan mecazî bir atıftır.
- Köy kültüründe kadın çok üretkendir. Hatta Anadolu tipi ailelerimizde ona gereğinden fazla yüklenildiğini ve bu sebeple çabuk yıprandığını da söyleyebiliriz. Kırsaldaki kadın hem tarlada işçidir, hem annedir, hem eştir. Kısacası erkekten daha ön plandadır ve evin direği hükmündedir.
- Sanal alemin kıyılarında dolaşarak kendini mutlu hisseden kişinin, bu ortamda sahte bir kimlikle bulunuyor olması kuvvetli bir ihtimaldir.
- Çağımızın kadını, bir taraftan özgür olma, diğer taraftan korunma ve sevilme ihtiyacı hisseder. Fakat kadının, hem iş kadını, entelektüel düzeyi yüksek biri olma arzusu taşırken, hem de psikolojik ihtiyaçlarını karşılayamadığı görülür.
- Namus konusunda kadına biçilen rol, erkek egemenliğinin bir sonucudur. Kadın ve erkek, namus konusunda aynı duyarlılığı göstermelidir. Evlilikte ideal olan budur.
- İnsan kendini geliştirdikçe ideal "ben"e doğru gider. "İdeal ben"e gitmek ise, ego idealini doğru çizmekle mümkündür.
- Duygusal körlük, beynin amigdala bölgesi çalışmadığı zaman oluşur.
- Çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, kız çocuklarının, erkek çocuklara oranla dikkatlerinin daha uzun sürdüğü sonucuyla karşılaştık. Fakat dikkat konusundaki bu farklılık, ergenlik döneminden sonra eşitleniyor. Dinlemek, konuşmanın bir parçasıdır ve dikkat işidir. Konuşma arttıkça dinleme azalır. Aktif dinleyici olabilme özelliğinin kadınlarda zayıf olduğu, bilinen bir gerçektir. Kadınların duygu ve düşüncelerini ifade etme yetileri, dinleme becerilerinden daha yüksektir. Erkekler ise anlamak için dinlemek zorundalar.
- Mükemmeliyetçi gruba girenler ise sıfır hata isterler. İdeal olan, insanın kendisine karşı yargılayıcı, başkalarına karşı bağışlayıcı olmasıdır.