İnsan en çok da sevdiğinin hatırına alışırmış bir şeylere. Bize lazım olan şey neydi? Sevmekti. Dünya ilerledikçe peyderpey bilgi, ilim, okular, öğrenciler, öğretmenmer, fabrikalar, her şeyin sayısı artıyor da neyin sayısı azalıyor? Sevginin. Bize korku değil sevgi lazım kardeşlerim. Ve sabah namazlarına bizi kaldıracak şey korku değil, sevgidir.
Bazen lisanını bilmesen de anlarsın güzel kızım. Konuşmak anlaşılmayı kısıtlar, horozlar da sesleriyle değil seslerindeki hal ile anlatırlar. Büyüyünce ne demek istediğimi anlayacaksın güzel kızım.
Benim akıllı kızım, insanın kalbindeki horoz ötmedi mi evindeki horoz fayda etmez.
Herkesin hayatında güvendiği, sığındığı biri vardır. güzel günlerini ilk paylaştığı, zor günlerinde de imdadına yetişen kişi. Bunu okurken aklına gelen o ilk insan var ya, işte onun gibi biri. Bu nazenin kızın hayatındaki ?o kişi? de babasıydı.
Baba seni öyle çok seviyorum ki başka birini sevecek yer kalmadı bende demiştim. ?Babalık yerini ben doldurdum belki ama her insanını kalbinde açılmayı bekleyen bir sevda kapısı vardır. Vakti geldiğinde o anahtara sahip kişi gelip orayı açacaktır kızım? demişti.
Kitap ticaretinin yapıldığı yer değil, kitaplardaki saklı insanların güzel insanlarla buluşma yeriydi bizim sahafımız.
Bir söz vardır hani, ?Zalimden alim, alimden zalim doğar? diye.
Okumayı çok seviyordum ama benimle okuyanları sevmiyordum. 18 yaşındaydım, benim yaşımdaki kızların muhabbetlerini bilirsiniz. Lüzumsuzca başkalarını çekiştirmekten, kıskanmaktan, kendilerini bir şey sanmaktan başka dertleri yoktu.
Belki çok klişe olacak ama kimse beni anlamıyor gibi gelirdi. Bir süre sonra esamisi okunmayacak, hatırlamayacakları meseleler üzerine kavgalar olur, yalanlar, dedikodular havada uçuşurdu. Evde gördüğüm edebi evde bırakıp onların yanında biraz onlara benzemek zorunda kalıyordum. Dışlıyorlardı güzel, temiz kalmaya çalışıp kendi fikirleri olanları.
Fırsat bulamıyoruz dökülmeye. Böyle beni anlayan birileri olunca anlatıveriyorum işte. Yoksa başımızı kaldırdığımız gibi yapmamız gereken şeyleri anlatıyor insanlar. Çok bunaldık hepimiz. Biliyorum, siz de anlatmak istiyorsunuz her şeyi. Çok bildiğinizden değil belki, içinizde tutamadığınızdan.
Yılmaz Erdoğan
Oya Baydar
Mehmet Akif Ersoy
Carl Gustav Jung
Dante Alighieri
Zeki Kayahan Coşkun
Etgar Keret
Nick Hornby
Nihat Genç
Arif Nihat Asya