- İnsanlar, birbirlerinden uzun mesafelerle ayrılmış yıldızlar gibi, kendi hususi boşlukları içinde dönen, hepsi yalnız, hepsi mahrem ve başkalarına kapalı birer dünyadır. Bir yıldız sönünce ondan uzaktakiler bir şey duymaz. Herkes ancak biraz kendi komşusuyla meşgul olur. Herkes ancak bir iki düşman için kin, ancak üç dört dost veya akraba için haset veya muhabbet ve ancak beş altı vücut ve ruh için bir zaaf, bir temayül veya bir aşk duyar ve beşeriyetin üst tarafı bize tamamen yabancı gibi karanlık kalır...
- "İnsanlar, birbirinden uzun mesafelerle ayrılmış yıldızlar gibi, kendi hususi boşlukları içinde dönen, yalnız, hepsi mahrem ve başkalarına kapalı birer dünyadır. Bir yıldız sönünce ondan uzaktakiler bir şey duymaz..."
- Aynı gün içinde saatten saate değişiriz. Kaygısız bir çocuk, hırslı bir genç, uslanmış bir yaşlı adam, ve biçare bir ihtiyar olabiliriz. Aynı yirmi dört saat içinde yalnız kalmaya susar, başkalarıyla görüşmeye acıkırız...
- Halbuki birbirlerine yabancılıklarını en iyi bilenler asıl birleşmiş olanlardır. Kimseler birbirlerine uzaklıklarını bu yaklaşmış olanlar kadar göremez...
- Hiç şaşmayan bir intizam ile işlediğini gördüğümüz beşeri bir kanun vardır: Nerede zekâ umarsak orada ahmaklıkla karşılaşırız. Nerede sadakat beklersek orada ihanete uğrarız. Nerede kibarlık ararsak orada bayağılığa rastlarız. Kime dostluk gösterirsek ondan sadakatsizlik görürüz...
- Yaşlana yaşlana gözlerimizden nice perdeler kalkacak.. Günün birinde nihayet kendi kendimizle tanışarak kıymetli bir dost kazanacağız...
- Hayat bir hesap cetveli değil mütemadi bir doğuş, oluş ve küçük küçük ölüşlerdir. hayat, yapabildiğimiz şeylerdir. nasıl ki her saniye doğanlar ve ölenler vardır. Ne hayatı, ne de ölümü münasip gördüğümüz bir miada ayar edemezsiniz. Mademki ölüm bizi her anımızda yakalayabilir, ölümden kaçırdığımız her an mühim bir hayat saniyesi demektir ve biz bu anımızda yapabileceğimizin fırsatını, yani her saniyemizi yaşamak fırsatını kaçırmamalıyız...