Evet, masalların sonu hep mutlu biter. Peki bildiğimiz noktadan sonrası nasıldır? Peter Pan kafayı bulup evsiz bir ayyaş mı olmuştur, kocası Sindirella'yı çirkin kız kardeşlerinden biriyle mi boynuzlamıştır, küçük denizkızını kalamar tava mı yapmışlardır? Bilmeyiverelim daha sonra neler olacağını. Bu anı yaşayalım. Hele ki bu an, güzel bir ansa, 'Daha da güzel olacak mı, hep mutlu olacak mıyım?' diye kurcalamayalım.

"Konuştuğumuz şeyler insanı şaşırtacak kadar lüzumsuzdu. Ara sıra birbirimize bakıp şaşkın şaşkın gülümsüyorduk."

"Bunları ne diye, neyin uğruna feda ettik? Hiç!.. Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik."

Kader ağlarını nasıl örüyor? Haraşo mu selanik mi?

"Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler."

"İyi de bizim filmimizle ne alaka?" Alnı davul gibi gerilen Bahri küçümseyen bir tavırla konuşuyor. "Örnek babında izlettim bu filmi. Çekim tekniği diye bir şey duydun mu hayatında?" "Duydum. Nakit veya tek çekim."

Bir gün dünyayı plastik sandalyelerin ele geçireceğine inanıyorum. Açık hava konserlerinde sahne dekorunu sabote edenler onlar, yazın denizden çıkıp üzerine oturduğunuzda bacağınıza yapışıp iz bırakanlar onlar, evde anneniz size dikmeyip plastik sandalyelere patiska don dikerken düğünlerin başköşesinde oturan yine onlar. Farkında değil misiniz, aramıza sızıp her yerde karşımıza çıkıyorlar. Yaşasın plastik sandalyelerin yükselişi!

"Bu kızcağızın saçları doğuştan mı pembe?" "Yok. Dedesi Hello Kitty'miş."

Şans, hazırlığın fırsatla karşılaşmasıdır.

Eldeki beş parmaktan biri tutar, biri temizler, biri pişirir, biri yer, serçeparmak da evrim teorisine göre ileride yok olacağı varsayıldığı halde "Hani bana, hani bana?" diye dövünüp durur ya. İşte bu serçe parmak kafası gittikçe yaygınlaşmaya başladı. Bütün serçeparmakların gözü başparmakta. Kapasitesini ve kabiliyetini sorgulamadan, bir yolunu bulan herkes her işi yapabileceğini, hem de çok iyi yapabileceğini ve çılgınca para kazanacağını düşünüyor. "Hani bana, hani bana?" diye sürü sepet insan dolanıyor ortalıkta, ki ben de bunlardan biriyim, yalan yok.